Erzincan’da kış hazırlıkları, doğayla iç içe geçmiş kadim geleneklerle devam ediyor. Sonbaharın kendini hissettirmesiyle birlikte elma ağaçlarının altına dökülen meyveler, yöre halkı tarafından toplanarak kış için değerlendiriliyor.

Bu elmalar, önce küçük parçalara ayrılıyor, ardından güneşin altında yaklaşık bir ay boyunca doğal yöntemlerle kurutuluyor. Koruyucu ya da katkı maddesi kullanılmadan hazırlanan elma kuruları, Erzincan’ın soğuk kış günlerinde hem çayların yanında hem de enerji kaynağı olarak sofralarda yerini alıyor.

Uzmanlara göre elma kurusu, sağlığa pek çok fayda sağlıyor. Yüksek lif içeriği sayesinde uzun süre tokluk hissi veriyor, sindirim sistemini destekliyor. Aynı zamanda antioksidan bakımından zengin olmasıyla bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve yaşlanma belirtilerine karşı vücudu koruyor. Düzenli tüketildiğinde kalp ve damar sağlığını destekliyor, kolesterol seviyesinin dengelenmesine yardımcı oluyor.

Yörede sıkça tercih edilen bir diğer yöntem ise elma kurusunun kış aylarında bitki çaylarıyla birlikte tüketilmesi. Bu geleneksel içecek, sadece vücuda enerji vermekle kalmıyor; aynı zamanda grip ve soğuk algınlığına karşı da koruma sağlıyor.

Ancak uzmanlar, elma kurusunun doğal da olsa meyve şekeri içerdiğini belirterek, tüketiminde aşırıya kaçılmaması gerektiğini vurguluyor.

El emeğiyle, güneşle ve sabırla hazırlanan Erzincan elma kurusu, sadece bir atıştırmalık değil; geçmişten bugüne taşınan bir yaşam biçiminin parçası. Her lokmasında doğanın cömertliği, her kokusunda ise eski kış hazırlıklarının sessiz hikâyesi saklı.

Muhabir: Yasemin Dülgeroglu