Bazılarımız brokoliyi afiyetle yerken, bazıları yüzünü buruşturuyor. Patlıcan veya ıspanak da aynı etkiyi yaratabiliyor. Peki sebebi ne? Bilim insanları, bu durumun tamamen sizinle ilgili olmadığını söylüyor.
Araştırmalar, tat tercihinin yalnızca damak zevkinden ibaret olmadığını, genetik kodlarımızla da yakından bağlantılı olduğunu ortaya koyuyor. İnsan dilinde yaklaşık 10.000 tat reseptörü bulunuyor ve bunlar tatlı, tuzlu, ekşi, acı ve umami tatlarını algılamamızı sağlıyor. Ancak bu reseptörlerin hassasiyeti kişiden kişiye değişebiliyor.
Bilim insanları, bazı insanların PROP (propiltiyourasil) adlı acı bir kimyasalı normalden çok daha yoğun hissettiğini keşfetti. Bu kişiler “süper tat alıcılar” olarak adlandırılıyor. Bu durumun nedeni, TAS2R38 adlı bir genin belirli bir varyantına sahip olmaları. Bu gen varyantına sahip olanlar, brokoli, lahana ve karnabahar gibi sebzeleri neredeyse “acı bir ilaç” gibi algılıyor.
Ayrıca bu durum sadece brokoli ile sınırlı değil. Kişniş, greyfurt, patlıcan veya ıspanak gibi yiyecekleri “sabun gibi” bulan insanlar da genetik olarak bu tatlara daha hassas olabiliyor.
Sonuç olarak yemek seçmek sadece “şımarıklık” değil; genetik bir miras olabilir. Brokoli sevmeyen birine “bir ısırık al” demeden önce, belki de gen haritasındaki olasılıklara biraz saygı göstermek gerekiyor.