Yeryüzünün en büyüleyici sırları, suyun altında gizlidir. Renkli mercanlar, dev manta vatozları, göç eden köpekbalıkları ve sonsuz gibi görünen mavilikler… Her dalış, başka bir dünyaya açılan kapı gibidir. Bu yazıda, sıradan rotaların ötesine geçip, dalgıçların hayalini kurduğu beş efsanevi noktayı keşfe çıkıyoruz. Derin bir nefes alın — macera başlıyor.
1. Bunaken: Endonezya’nın Saklı Mercan Krallığı
Endonezya'nın kuzey Sulawesi kıyılarında yer alan Bunaken, yalnızca etkileyici mercan resifleriyle değil, aynı zamanda sürdürülebilir dalış turizmiyle de dikkat çekiyor. Manado Tua, Siladen ve Mantehage gibi beş ada üzerine kurulu olan Bunaken Milli Parkı, 1.500 metreyi aşan derinlikleri ve güçlü okyanus akıntıları sayesinde eşsiz bir biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yapıyor.
Burada; yunuslar, balinalar, renkli mercanlar ve nadir makro canlılarla karşılaşmak mümkün. Ayrıca Poopoh ve Arakan koyları, yeni başlayan dalgıçlar için sakin alternatifler sunuyor. Bali kadar kalabalık olmayan bu bölge, huzurlu ama çarpıcı bir dalış deneyimi vadediyor.
2. Similan Adaları: Tayland’ın Mercan Bahçeleri
Tayland’ın güneybatısında yer alan Similan Adaları, yumuşak ve sert mercanların ahengini sunan bir deniz altı rüyası. “Similan” ismi Malay dilinde “dokuz” anlamına gelir ve bu da bölgedeki dokuz adadan oluşan zinciri simgeler.
Ko Similan, bölgenin en büyüğü ve en çok keşfedileni. Manta vatozları, deniz kaplumbağaları ve rengarenk balık sürüleri arasında yüzmek burada sıradan bir gün demek. Özellikle Khao Lak ve Phuket’ten düzenlenen tekne turları sayesinde bölgeye ulaşmak oldukça kolay.
3. Cocos Adası: Köpekbalıklarının Krallığı
Kosta Rika açıklarında, ana karaya 550 km uzaklıkta yer alan Cocos Adası, yalnızca liveaboard (canlı tekneler) ile erişilebilen, macera severler için kutsal bir dalış bölgesi.
Burada çekiçbaş köpekbalıkları, ipeksi köpekbalıkları, manta vatozları ve hatta billfish gibi büyük pelajikler yüzme alanınızı paylaşabilir. Cocos, sadece bir dalış merkezi değil, aynı zamanda yağmur ormanları, şelaleleri ve dev temizlik istasyonlarıyla dolu bir doğa harikası.
4. Maldivler: Mercan Labirentleri ve Balina Köpekbalıkları
Hint Okyanusu’nun ortasında yer alan Maldivler, yıl boyunca dalış imkânı sunan eşsiz bir takımada cenneti.
Baa Atoll’deki Hanifaru Körfezi, manta vatozlarının plankton ziyafeti için toplandığı yerlerden biri. Rasdhoo Atoll’daki Hammerhead Point ise adını, sabahın erken saatlerinde görülebilen çekiçbaş köpekbalıklarından alıyor.
Su altındaki yaşam, mağaralarla dolu resifler, rengarenk süngerler ve mantis karidesi gibi şaşırtıcı canlılar ile büyüleyici bir hâl alıyor. Her seviyeden dalgıç için uygun bölgeler sunması, Maldivler’i global bir dalış destinasyonu haline getiriyor.
5. Büyük Mavi Çukur: Derinliğin ve Efsanenin Buluştuğu Yer
Mısır’ın Dahab kenti yakınlarında yer alan Mavi Çukur, serbest dalış ve tüplü dalış severlerin uğrak noktası. 100 metreden fazla derinliğe sahip bu sualtı düdeni, tünel geçitleriyle ve 1000 metrelik deniz altı uçurumuyla hem büyüleyici hem de tehlikeli.
Dalış tarihi boyunca 100’den fazla can alan bu nokta, Jacques Cousteau’nun da en favori yerlerinden biriydi. Burası teknik beceri gerektiren, ama karşılığında olağanüstü mercanlar, resif balıkları ve sonsuzluk hissi sunan bir maceranın adı.
Derinlere Dalmak, Hayata Yaklaşmak Demektir
Bunaken’in duvar dalışlarından Similan’ın mercan bahçelerine, Cocos’un köpekbalıklarından Maldivler’in canlı renklerine ve Mavi Çukur’un gizemli derinliklerine kadar uzanan bu beş bölge, su altı tutkunlarına eşsiz deneyimler sunuyor.
Ancak unutulmaması gereken en önemli şey: Denizler bizim misafirimiz değil, biz onların. Saygı ve dikkatle dalın.





