Her geçen gün hızla gelişen teknoloji bizi esir almaya devam ediyor. Özellikle her anımızda yanımızda olan elimizden kulağımızdan düşürmediğimiz en büyük sevgilimiz cep telefonu katilimiz olabilir. Bu sevgilinin bizde nasıl bir tahribata yol açtığını biliyor musunuz?
Cep telefonları günlük hayatın vazgeçilmez parçaları haline geldi. Telefon kullanma yaşı 6 yaşına, telefonla oynama yaşı da 2 yaşa kadar indi. Cep telefonunun faydaları olduğu kadar zararlarının da olduğu unutulmamalıdır.Günlük hayatın vazgeçilmez bir parçası olan cep telefonları teknolojinin gelişmesiyle birlikte insanların yanlarından ayırmadığı bir parça haline gelmeye başlamıştır. Cep telefonlarının birçok kolaylığı bulunsa da insan sağlığını etkileyen birçok olumsuzluğu barındırdığını unutmamak gerekir.
CEP TELEFONUNDAN KORUNUN!
Eğer cep telefonu yatağınızın yanındaysa ya da yastığın altında ise gördüğünüz zararlardan bir tanesi radyasyon. Çoğunuzun bildiği en önemli zararlardan olan radyasyon hiç tahmin edemeyeceğiniz kadar tehlikeli bir şeydir. Akıllı telefonlar çok fazla radyasyon saçar.Özellikle de yatak odamızda genelde baş ucumuzda olan cep telefonu, uykuya dalmada zorluk ve rüyada kabus görme gibi sorunlara sebep oluyor.
Cep telefonları, yaydığı radyasyon ve ışık nedeniyle uyku sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratmakta. Uyuduğunuz ortamda cep telefonu varsa uykuya dalma süreniz uzar ve uyku kaliteniz bozulur. Buna bağlı olarak gün içinde uyku sersemliği yaşayabilir, kendinizi aşırı yorgun hissedebilirsiniz.
Uyku sağlığını bozar.
Cep telefonları, yaydığı radyasyon ve ışık nedeniyle uyku sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratmakta. Uyuduğunuz ortamda cep telefonu varsa uykuya dalma süreniz uzar ve uyku kaliteniz bozulur. Buna bağlı olarak gün içinde uyku sersemliği yaşayabilir, kendinizi aşırı yorgun hissedebilirsiniz. Uykuda hareket bozuklukları, kabus görme, kesintisiz uyku uyuyamama, gece birkaç kez uyanma da yine cep telefonuyla uyumanın zararları içinde yer almakta. Üstelik yüksek tansiyon, diyabet vb. kronik bir hastalığınız varsa, cep telefonuna bağlı uyku sorunlarını daha yoğun bir şekilde yaşayabilirsiniz.
Melatonin miktarını azaltır
Uyku hormonu olarak bilinen melatonin, ortamdaki ışık miktarıyla yakından ilişkili. Işık miktarı azaldıkça artan melatonin, metabolizmayı yavaşlatır ve uykuya hazırlar. Ne var ki, yatmadan önce cep telefonu ekranını yüksek ışıkta kullanmak, vücuttaki melatonin miktarını azaltıcı etkiye sahip. Cep telefonuyla uyumanın zararları içinde bu konu, uyku sağlığıyla yakından ilişkili. Cep telefonundan yayılan ışığın yanı sıra radyasyon da beynin ilgili merkezlerini uyararak uykuya dalmayı zorlaştırıyor. Yatmadan önce oynanan oyunlar, okunan mesajlar, paylaşılan sosyal medya içerikleri vb. de yine, vücutta adrenal düzeyini arttırarak melatoninin baskılanmasına yol açmakta.
Cilt kuruluğuna yol açar
Cep telefonuyla uyumanın zararları, cilt sağlığı açısından da olumsuz bir durum teşkil etmekte. Uyku sağlığı bozulan, yeterli miktarda ve kaliteli bir uyku uyuyamayan kişilerin cilt hücreleri beslenemez. Ölen hücrelerle birlikte cilt kuruluğu oluşur. Cilt kuruluğuna çoğu zaman ciltte pullanma, kaşıntı ve cilt çatlakları eşlik eder. Yağlı bir cilde sahip olan kullanıcılarda bile bu şikayetler oluşabilir. Cep telefonuyla uyumanın zararları içinde bu konunun alışkanlık haline getirilmesi, kırışıklıkların artmasına yol açar. Erken yaşlanma ve cilt kanseri de oluşabilecek riskler arasında sayılabilir.
Sperm kalitesini düşürür
Cep telefonuyla uyumanın zararları içinde önemli konulardan biri de sperm kalitesini düşürmesidir. Konuyla ilgili yapılan bilimsel çalışmalara göre cep telefonuyla birlikte uyumak önce sperm kalitesinin düşmesine, ardından kısırlığa yol açabilmekte. Öyle ki, cep telefonunun yalnızca yakınlarda olması değil, aynı odada olması bile bu sorunlara yol açabilmekte. Cep telefonundan yayılan radyasyon ayrıca, cinsel işlev bozukluklarına da yol açabilmekte. Cep telefonuyla uyumanın zararları içinde cinsel sağlıkla ilgili konuları da ihmal etmemek gerekir.
Genel manada ki kullanımı ile ilgili zararlarını ise uzmanlar şöyle açıklıyor;
Yoğun cep telefonu kullanımının en azından beyin yorgunluğuna sebebiyet verdiği neredeyse kesin gibidir. Ayrıca, baş ağrıları, uyku düzensizliği, hafıza zayıflaması, yoğun stres ve yorgunluk, konsantrasyon ve dikkat dağınıklığı gibi durumlara yol açabilmektedir. Son 10-20 yıl içerinde gerek Alzheimer ve parkinson gibi organik beyin hastalıkları, gerekse depresyon, panik atak ve okb (takıntı hastalığı) gibi psikolojik hastalıklar dikkat çekici düzeyde artış göstermiştir. Cep telefonları ile beyin tümörleri arasında somut bir bağlantı kurulamamış olsa da, en azından glioma veya menengioma gibi beyin tümörlerinin gelişme ihtimalini arttırdığı yaygın bir kanaat durumundadır.ABD’nin finans merkezi olan Wall Street’de saatlerce cep telefonlarıyla konuşan borsacılarda beyin tümörleri normale göre çok daha fazla görüldüğü bildirilmektedir. Washington Üniversitesi biyomühendislerinden Henry Lai, cep telefonu sinyallerinin, DNA sarmalındaki fizyolojik yapıyı bozduğunu ve kopmalara neden olduğunu ifade etmektedir. Uluslararası Kanser Araştırmaları Enstitüsünün 2008’de yayınladığı raporda; 10 yıl ya da daha üzeri cep telefonu kullanan kişilerde %40 daha fazla beyin tümörü tespit edildiği bildirilmektedir. 2009 da İsveç’te yapılan başka bir araştırma da ise beyin kanser oluşumunu 5 kat arttırdığı iddia edilmektedir.
Bu olumsuz etkilerden kurtulmak için neler yapmalıyız, ne gibi önlemler almalıyız?
-Cep telefonlarını ve diğer elektronik cihazları mümkün olduğunca yatak odasında bulundurmamalıyız.
-Cep telefonlarını direkt kulağa götürerek değil, kulaklıkla, eğer bu mümkün olmazsa hoparlör açılarak uzaktan görüşme yapmalıyız.
-Cep telefonları, özellikle ilk arama yaparken en yoğun radyasyon yaydığı için birini aradığınızda iletişim sağlanmadan telefonu kulağa götürmemeliyiz.
-Cep telefonlarını cepte değil, çantada taşıyıp mümkün olduğunca vücuttan uzakta tutmalıyız. Cep telefonunuz açıkken, kullanmıyor olsanız bile radyasyon yaymaya devam eder.
-Cep telefonu görüşmelerimiz günde yarım saati aşmamalı, mümkünse kablolu telefonları tercih etmeliyiz.
-Eğer kulaklık kullanamıyorsanız cep telefonunu sürekli aynı kulakta tutmayınız. Görüşme yaparken sürekli bir kulağınızdan öbürüne değiştiriniz.
Özellikle çocukları bu konuda korumak için ne gibi önlemler almalıyız?
Cep telefonları mümkün olduğunca çocuklardan uzak tutulmalıdır. Çocukların beyin gelişimleri, henüz tam olmadığı için, cep telefonlarından zarar görme ihtimali daha yüksektir. Yoğun cep telefonu kullanımı baş ağrıları, uyku düzensizliği gibi durumları tetikleyebilmektedir.
Sonuç itibariyle teknolojiyi kullanmalı fakat esiri olmamalıyız. Beyin sağlığımız için mümkün olduğunca elektronik ortamlardan uzak durulmalı, wireless yerine kablolu internet ve ev telefonları kullanmalıyız. Cep telefonlarını sohbet ve oyun aracı olarak değil iletişim amaçlı kısa süreler için kullanmalıyız.
Gelişen teknoloji hayatımızı ne kadar kolaylaştırsa da bir yandan da tahrip etmeye devam ediyor. Bu manada uzman tavsiyelerine uyup bu konuda bir denge sağlamak en yararlısı olacaktır.
