Üç gün önce başlayan TSK ( Türk silahlı kuvvetleri )’da terörle mücadelede üst düzey bir katılım olmuştu. Genelkurmay başkanı Orgeneral Necdet Özel, beraberinde kara kuvvetleri komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu ve hava kuvvetleri komutanı Orgeneral Mehmet Erten ile birlikte komuta etmişti. Büyük çaplı askeri operasyonlarda Hakkâri’nin Yüksekova ve Şemdinli ilçelerinde kara kuvvetleri komutanlığına bağlı 7 tabur ( 5 bin ) asker ve hava kuvvetlerine bağlı 4 Filo’nun geniş katılımıyla ve bölgede TSK’nın en seçkin birlikleri ( bordo bereliler ) sevk edilmişti. Bölgede PKK’nın kış yapılanmasına ve sınırda ki sızıntılarına karşı geniş kapsamlı askeri hareketlilik halen sürüyor.
 Bölge sanki havadan ve karadan adeta kuşatılıyor. İnsan bölgede tam anlamıyla bir savaş mı çıktı diye düşünmekten kendini alıkoyamıyor. Kilometrelerce uzaktan gelen haberlere baktığımızda PKK terör örgütüne çok ağır darbe vurulduğunu anlayabiliyoruz. Peki, TSK ( Türk Silahlı Kuvvetleri )’nın terörle mücadele deki bu dev operasyonu sınır ötesine geçecek mi? Bunu Suriye’deki gelişmelere bakarak tahmin edebiliriz. Başbakan Erdoğan’ın Suriye lideri beşar Esad’a karşı olan tutumu dolayısıyla Esat’ta Suriye’deki PKK varlığını 1990 yıllarda olduğu gibi desteklemeye başladı. Türkiye ise ulusal hukuk kurallarından doğan hakkını kullanarak Suriye’nin kuzeyine bir sınır ötesi operasyon düzenlemesi kaçınılmaz hale geliyor. Şu son bir aylık sürece baktığımızda şartların yavaş yavaş olgunlaştığı görülüyor. Türkiye’nin şu an ki politikası: ülkemizin içinde bulunan PKK kamplarını terör örgütü üyelerinden arındırmak daha sonra ise sınır ötesi operasyonlarla Suriye ve Irak’taki kamplarını yok etmek. bence izlenen bu politika en mantıklı olanı. Çünkü önce kendi içimizi temizlemeliyiz ki, güçlü bir Türkiye olarak sınır ötesine geçebilelim. Bazı yazarların yaptığı sınır ötesi operasyon çığırtkanlığını düşününce onlara biraz daha mantıklı düşünün demekten insan kendini alamıyor. Hatta bunu bir benzetme ile açıklayalım. Düşünün ki hasta bir insan var. Doktor bu insan da bulunan zararlı virüsleri temizlemektense hasta insanın çevresinde ki virüsleri temizlemeye çalışıyor. Hastanın içindeki virüsler temizlenmedikten sonra çevresindekilerin temizlenmesi insana ne kadar fayda sağlayabilir ki. Benim âcizane görüşüm aynı insanın içinde ki zararlı virüslerin öncelikli olarak temizlenmesi gerektiği gibi ülkenin içinde ki zararlı virüs diyebileceğimiz terör örgütü üyeleri de temizlenmeli. Hatta ülkenin kalbi diyebileceğimiz meclisimize kadar giren ve demokrasi, barış söylemleriyle insanları kandırmaya çalışan ama gerçekleri gören insanların sadece güldükleri virüslerde en kısa zaman da temizlenmeli. Yapılan askeri operasyonların kalıcı etkisini göstermek için muhakkak çok geniş kapsamlı bir büyüklükte ağır darbeler verilerek. Kandil, hakurk vs. gibi PKK kampları da bertaraf edilmelidir. Ancak bu şekilde bölgede temizlik çalışmaları sürdürülür. Gerekirse sınır operasyon da yapılarak PKK nın Suriye Irak ve İran daki uzantıları da toparlanamadan yok edilebilir. Mademki Avrupa’da PKK bir terör örgütü olaraktan biliniyorsa Türkiye’nin en doğal hakkı bölgesinde terörle mücadele kapsamında yelpazeyi genişleterek Suriye ve Irak’ın kuzeyindeki sınırlarımızın güvenliğini sağlamak için askeri operasyon yapabilir. Aynı zamanda toprak bütünlüğümüz içinde geçerli bir durumdur, şu anda Irak’ın parçalanma sürecinde olduğu sürede Irak’ın toprak bütünlüğü ve sınır güvenliğine gösterilen saygının aynısını Türkiye’ye gelince neden sorun olsun ki zaten NATO üyesi bir ülkeyiz. Avrupa’nın da bu şekilde düşünmesi gerekir. NATO üyesi bir olan bir ülkenin terörle mücadelesi NATO üyesi olan ülkelerinde mücadelesidir. Uçağımızı düşüren Suriye için değişen angajman kuralları artık PKK için çoktan geçerli sayılmalı. Operasyonları uzatmaya hiç gerek yok bir kere olsun temiz olsun. Suriye’nin sınır boyunca kuzeyi PKK’ ya veriyorsa. Buna susup kalacak değiliz elbette ki tepkimiz tek askeri seçenektir. Bölgede tansiyonların yükselmesinden dolayı elimiz kolumuz bağlı durmayacağız. Çünkü bölgede bizimde sınırımız var. Bizde tek karışıklık yok. Irak zaten parçalanmak üzere. Suriye de rejimin yıkılması uzun sürmez an meselesi o halde doğal olarak bizim sınırları karşı taraf ta oluşan tehlikeye karşı korumamız gerekir. Buna ne Avrupa nede Amerika karışabilir. Çünkü burada onların sınırları yok. Irak ve Suriye dünkü ısmarlanmış ikinci dünya devletleri. Zaten bir bir parçalanıyorlar. İstikrarsızlık var.  O zaman demek ki burada bizim sözümüz geçer.
Neden sınır ötesi operasyon için halen bekliyoruz. Durum böyleyken kimseden izin alacak değiliz. Erken davranarak biran evvel sınır ötesi operasyona başlamalıyız. Abluka ve kuşatma ile parça parça devam etmez. Tam anlamıyla çok geniş ve büyük çaplı operasyon ile ancak devam eden bu tehlike durdurulabilir. Bana kalırsa TSK hemen dev operasyon alanını genişleterek. Büyük bir başarı elde edebilir. Bu ayrıntı lehimizde olur. Devletin asla geç kalmadığını söylüyorum. Dev bir operasyon başladığı gibi kısa sürede bitmemelidir. Devam ederek terör unsurlarını yok etmek için uzun süre devam etmelidir. Fakat bir taraftan terörle mücadele de TSK ( Türk Silahlı Kuvvetleri ) bu operasyonu büyütürken diğer taraftan ülkenin içerisinde Emniyet güçlerinin ve istihbaratın da muhakkak terörle mücadele de şehirlerde terör örgütü unsurlarının ve sempatizanlarıyla ilgili operasyonlar başlatmasıyla verimli sonuçlar alınabilir. Ayrıca devlet operasyonlar sürerken bölgede yatırımlar güvenlik içerisinde hızlı daha rahat yapılır. Eğitim, sağlık, iş ve benzeri gibi önemli konularda yatırımlarla çalışmalar başlatılabilir. Bölgede istikrarın devam etmesi virüsün her yerden temizlenmemesi lazım.  
Devlet her şeyi yapabilecek kudrete sahiptir. Demokrasi ve barış içinde yaşamayı öğrenemeyen terör örgütü yandaşlarının TBMM’de ki uzantısının da yargının soruşturmasıyla topyekûn bir terörle mücadele de kapsama katılması gerekir. Ve Türkiye dış işlerinde terörle mücadeleye katılarak Avrupa da olan uzantısını yapılan terörle mücadele ile ilgili uluslararası antlaşmalarını genişleterek terörle mücadele de ki haklılığımız için lobi çalışmalarını güçlendirebilir. Böylece terörle mücadele de Avrupa’ dan gelecek eletişleri ortadan kaldırırız. Hükümet terörle Mücadele’de devletin tüm unsurlarını Hareket’e geçirmeli. üç gün önce başlayan dev operasyon Terörle mücadele politikası için bir milat olabilir. Operasyon yapma haklılığımız. Bölgede ki karışıklık için geçerlidir. Terörle mücadele ne kadar sürmesi değil. Somut bir Kalıcı etkisinin yayılmasını sağlamak gerekir. TBMM ‘deki tüm siyasi partiler ( BDP hariç ) terörle mücadele konusunda ortak bir tavır benimseyerek caydırıcı olacak bir biçimde yasalar çıkarıp. Halkın arasına katılarak terörle Mücadele’ye katılmalarını sağlayabilmeleridir.