Bugüne kadar hep varlığını sürdürmesi ve gün geçtikçe daha da büyümesinin altındaki nedenleri görmezden geliyoruz. veya akıl ve mantığa sığmayacak inanılmaz müthiş komplo teorileri uydurup büyük güçlerin ülkeyi bölmeye çalıştığını söylüruz. Ama kendimizi kandırıyoruz.
Bugüne kadar otuz yıldır PKK’yı ve kürt sorununu küçümseyerek geldik. Kendi kendimizi kandırdık.
Önce ( 1980’lerde ) bir avuç çapulcu dedik. Yetmedi dağlarda köy basan, kendilerine bazı isimler adı altında genellikle apo’cu adında birkaç yüz kişiyi geçmeyen eşkıyadan oluştuklarından bahsettik. Devlet PKK’yı yıllarca topluma böyle tanıtarak. Olayı küçümsedi. Peki sonuç ne oldu.
Sonuç şu birde bakıyoruz ki herşey değişmiş durumda PKK yı halen cinayet işleyen bir terör örgütü olarak görüyoruz. Asıl işin detayı incelendiğinde karşınıza devasa bir uluslararası organizasyon çıkmaktadır.
Sadece kandil’ deki silahlı grup değil birde avrupa’daki birçok ülkede faaliyetleri içerisinde yer alan tanıtım ofisleri, siyasi partileri,günlük veya haftalık siyasi gazete ve dergileri, tv ve radyoları hem çok uluslu hemde çok geniş bir yelpaze karşımızda beliriveriyor. Onbinlerce veya yüzbinlerce hatta sayısını bilemediğimiz bu mekanizmanın birde yaklaşık 4 veya 5 milyon sempitazanları ile birlikte para toplamak örgüt için siyasi faaliyette bulunmak ve eleman yetiştirmek tek amaçlarıdır.
Örgüt kabuk değiştirip belli bir şekle büründü. Ve hatta ileri derecede bir başarılı şekilde örgütlenme.ayrıca iyi bir şekilde önündeki iç ve dış konjonktürden çok iyi faydalanma kabiliyetini geliştirdi.
Farklı teoriler baktığımızda PKK, nerede oldukları bilinmeyen bazı güçler tarafından kurularak, yetiştirilmiş bir kürt devleti kurma arzusu içerisinde kullanılmaktır. zaten PKK’ nın bu şekilde oluşmasında devletin hatalı politikaları ve örgütün bölgedeki gelişmelerden çok iyi sonuçlar çıkarması bu oluşumu daha da hızlandırmıştır.
Şimdi teorileri bırakıp hatalarımızı hesaplayalım.
İki hatamızdan biri, zamanında kürt vatandaşlarımızı insan yerine koymadık ve temel haklarını gözetmeden üçüncü sınıf vatandaş muamelesi yapmaktı. İkincisi kürt sorununu ve PKK terörünü 1980 lerden 2000 lere kadar askere devrettik. Zaten o zamanın siyasetçilerininde işine yaradı. Bölge halkının sorunlarınıa bakmak akıllarına bile gelmedi. Güvenlik boyutuna dönüştü. yanısıra bölgedeki stratejiyide askere bıraktılar. Askerde anladığı en iyi anladığı politikayı uyguladı. Baskı ve kürtçe yasağı uygulamak, korku yaymak ve faili meçhuller.
Askeri politikatan kurtulmak isteyen bazı kürtler avrupada ki diğer ülkelere kaçtı.ve vatandaşlıktan çıkarıldılar. Avrupa da bu sefer de türkiye karşıtı ve PKK yanlısı oluşum başladı. Zaten PKK dışarda da sempati ve güc kazanmış oldu.PKK’nın kürt sorunundan dolayı başlaması ve sorunun altında sosyal-kültürel-etnik sebeplerini gördüğümüzde ve bu alanda adımlar atılmaya başlanmıştı artık çok geç kalınmış terör örgütü bölgede tabanını oluşturdu
Devlet silahlı mücadele dışında realist bir strateji benimsemedi.2009 da hühümetin başlattığı açılım bazı kötü niyetli unsurların toplumu yanlış yönlendirmeleri ve boş durmayan karanlık odakların belli aralıklarla terör saldırıları ile yapılan açılımı olumsuz etkileme çabası hep boşa çıktı. Devlet bundan sonra içerde ve dışarda terörle mücadelede tüm unsurlarını seferber ederek. Bu ülkede huzurun devam etmesini sağlamalı. Elbette ki bu süreç hep sancılı geçecek çünkü 1980 den beri görmezden gelmenin bıraktığı sonuçlardır. bölgeye yapılacak yatırımların bir nebzede olsa etkisini ve faydası görülecektir. ayrıca eğitim konusu çok önemli bölgenin genç insanının eğitimi için çok gayret edilmelidir. hükümetin bunun bilincinde olması en büyük avantajdır.artık türkiye eski türkiye değil. Bu ülkede devasa bir eğitim ordusu olduğunda aşılamayacak diye bir şey yok.türkiye bulunduğu coğrafi bölgesinde şimdiden söz sahibi olmasında ki en önemli etken başarılı siyasetçileri sayesindedir. zaten hükümetin başarılı siyasetinin nedeni de bu. şüphesiz ki bu.
Velhasıl toplumuzun artık bilinçli olması faydasını ve belirtisini gösteren başarıdır.