Kaşıntı, çoğu zaman geçici bir rahatsızlık gibi görülse de bazı durumlarda ciddi hastalıkların habercisi olabilir. "Pruritus" olarak da bilinen bu belirti, özellikle sinir sisteminde yaşanan sorunlarla ilişkili olduğunda "sinirsel kaşıntı" ya da "nöropatik kaşıntı" olarak adlandırılıyor. Uzmanlar, sinirsel kaşıntının yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebileceğine dikkat çekiyor.

Kaşıntının Kaynağı Deri Değil, Sinir Sistemi

Sinirsel kaşıntı, yüzeyde bir cilt sorunuymuş gibi görünse de aslında çok daha derinlerde, sinir hücrelerindeki iletim bozukluklarından kaynaklanıyor. Özellikle sırt, gövde, el ve ayaklar gibi bölgelerde yoğunlaşan bu kaşıntılar; ciltte herhangi bir döküntü, kızarıklık ya da iltihap olmadan meydana gelebiliyor.

Uzmanlara göre bu tür kaşıntılar, hastaların günlük hayatını devam ettirmesini bile zorlaştıracak şiddete ulaşabiliyor. Üstelik nedeni çoğu zaman yalnızca yapılan detaylı nörolojik ve dermatolojik değerlendirmelerle belirlenebiliyor.

Diyabet ve Travmalar Önemli Risk Faktörleri

Sinirsel kaşıntının en yaygın nedenlerinden biri diyabetik nöropati. Uzun süre kontrolsüz seyreden yüksek kan şekeri, sinir hücrelerine zarar vererek hem ağrıya hem de şiddetli kaşıntıya yol açabiliyor. Bunun dışında sinirsel kaşıntıya; travmalar, enfeksiyonlar, bazı kalıtsal sinir hastalıkları ve metabolik sorunlar da neden olabiliyor.

Genetik yatkınlık da bu sağlık sorununda önemli bir risk faktörü. Ailesinde diyabet öyküsü olan bireylerin düzenli sağlık kontrolleriyle riski erkenden fark etmeleri, olası nöropatik komplikasyonların önüne geçebilir.

Kesin Tedavi Yok, Çok Yönlü Müdahale Şart

Uzmanlar, sinirsel kaşıntının tedavisinde sihirli bir formül bulunmadığını ancak çok yönlü bir yaklaşımın etkili sonuçlar sağlayabileceğini ifade ediyor. Gabapentin, pregabalin, duloksetin gibi ilaçlar sıklıkla başvurulan seçenekler arasında yer alıyor. Ancak tedavi çoğu zaman deneme yanılma yöntemiyle ilerliyor.

Özellikle diyabete bağlı kaşıntılarda kan şekerinin düzenlenmesi ilk hedef. Gerekirse insülin tedavisi başlatılıyor ve kişiye özel beslenme programlarıyla destek veriliyor. İlaçların yeterli gelmediği durumlarda ise fizik tedavi, meditasyon ve psikolojik destek gibi alternatif yöntemler devreye giriyor.

Kaşıntıyı Ciddiye Alın!

Kaşıntının sürekli ve yaygın bir hale gelmesi halinde, altta yatan sinirsel ya da sistemik bir hastalığın işareti olabileceği unutulmamalı. Uzmanlar, böyle bir durumda mutlaka bir nörolog veya dermatoloğa başvurulması gerektiğini vurguluyor.

Muhabir: Merve Kiraz