Türkiye'de trafik sigortası fiyatları, son yıllarda rekor bir artışla adeta cep yakar hale geldi. 2020 yılında 400-600 TL'den başlayan bir binek otomobilin zorunlu trafik poliçe ücreti, bugün en az 8 bin TL seviyesinden başlıyor ve 45 bin TL'ye kadar yükselebiliyor. Bu astronomik artış, sürücüleri sigorta yaptırmaktan kaçmaya veya maliyeti düşürmek için sıra dışı yollara başvurmaya itiyor.
Fiyatlar Uçuşa Geçti, İsyanlar Yükseldi
Trafik sigortasındaki bu fahiş fiyat artışı, sadece binek araçlarla sınırlı değil. Hafif ticari araçlar için 15 bin TL'den 60 bin TL'ye, minibüsler için 20 bin TL'den 50 bin TL'ye, otobüsler için 50 bin TL'den 270 bin TL'ye, kamyonlar için 25 bin TL'den 100 bin TL'ye kadar uzanan fiyatlar, sektörü de zora sokuyor. Özellikle ticari taksiler için belirlenen 115 bin TL'lik fiyat, sektör esnafı arasında büyük tepkiye neden oluyor.
Krize Karşı İlginç Çözüm Yolları
Sürücüler, yükselen fiyatlar karşısında poliçe yaptırmaktan kaçınırken, bazıları ise ilginç ve yasal boşluklardan faydalanmaya yönelik yöntemler geliştiriyor. Bir sigorta acentesi yetkilisi, sürücülerin başvurduğu bu yolları şöyle anlattı:
"Poliçe fiyatları artık araç alım kararını etkiliyor. İkinci el araç alacaklar, bize gelip aileden birkaç kişinin kimlik numarasını vererek fiyat teklifi alıyorlar. Kimin poliçe fiyatı en düşük çıkarsa, aracı o kişinin üzerine alıyorlar. Bu yöntemle sadece binek araçlarda 40 bin TL'ye varan, ticari araçlarda ise 200 bin TL'ye kadar çıkan tasarruflar yapılabiliyor."
Yetkililer, bu durumun trafikte sigortasız araç sayısını artırdığına da dikkat çekiyor. Bazı sürücüler, trafik kontrolünde yakalanana kadar poliçe kestirmeyi reddederken, çevirme anında panikle acenteleri arayarak anlık poliçe talebinde bulunuyorlar.
Bu durum, hem yollardaki riskin artmasına hem de sigorta yaptırmayan sürücülerin olası bir kazada büyük maddi zararlarla karşı karşıya kalmasına neden oluyor. Zorunlu trafik sigortasındaki bu maliyet krizi, hem sürücüleri hem de sigorta sektörünü çıkmaza sürüklemeye devam ediyor.





