Tunus’un doğusunda, Akdeniz'e yakın Ksour Essef kentinde yapılan arkeolojik kazılarda çarpıcı bir keşif yapıldı: MÖ 3. yüzyıla tarihlenen, altın yaldızla bezenmiş bir Makedon bronz zırh, bölgenin tarihini yeniden yazdıracak nitelikte.
Zırh, yerel olarak bir Pön mezarı olarak tanımlanan arkeolojik alanda bulundu. Kartaca uygarlığına ait olduğu düşünülen bu mezarda, Hellenistik dönemin yüksek zanaatkârlığını yansıtan ve büyük ihtimalle yüksek rütbeli bir savaşçıya ait olan bu zırh, uzmanları şaşkınlığa uğrattı. Altın yaldızlı motifler, dönemin Makedon askeri estetiğini yansıtırken; detaylı işçilik, bu parçanın sıradan bir askere değil, seçkin bir subaya ya da paralı askere ait olduğunu düşündürüyor.
Arkeologlara göre bu tür bir zırh, dönemin sadece askeri değil, aynı zamanda kültürel yapısına dair de önemli ipuçları barındırıyor. Kartaca’nın milattan önce 3. yüzyıldaki askeri gücü ve Helenistik dünya ile olan ilişkileri düşünüldüğünde, bu buluntu, iki büyük medeniyet arasındaki olası ittifakları veya paralı asker alışverişini akla getiriyor.
Helenistik-Kartaca Etkileşiminin Sessiz Tanığı
Zırhın Tunus’ta bir Kartaca mezarında ortaya çıkması, Hellenistik ve Kuzey Afrika dünyaları arasında uzun süredir tartışılan kültürel ve askeri temaslara somut bir örnek sunuyor. Özellikle Büyük İskender'in ölümünden sonra Makedon savaş geleneğinin doğuya ve güneye doğru yayılması, Akdeniz’in güney kıyılarına kadar ulaştığını bu buluntu açıkça gözler önüne seriyor.
