Yağmurkuşugiller ailesinin renkli üyelerinden biri olan bayağı kız kuşları, Avrupa ve Rusya’dan Asya, Kuzey Afrika ve Kuzey Çin’e kadar geniş bir coğrafyada yaşıyor. Türkiye’de ise hemen her bölgede gözlemlenebiliyor.
Bu çekici kuşları tanımak da oldukça kolay. Yanakları ve karınları bembeyaz, kuyruk altları bronz renkli, kanatları ise siyah üzerine alacalı ve parlak yeşil-mor tonlarında. Başlarının üzerinde belirgin bir siyah sorguç, gözlerinin altında ise siyah yatay bir çizgi dikkat çekiyor. Ayakları pembe, boyları 21-28 cm, kütleleri ise 150-300 gram, yani neredeyse bir keklik büyüklüğünde.
Bayağı kız kuşları her türlü böcek ve örümceklerle besleniyor, zaman zaman da yeşil sürgünleri tüketiyor. Yaşam alanları, açık ekili araziler, çeltik tarlaları, göl ve ırmak kenarları başta olmak üzere üreme dönemlerinde balçık ve otluk arazileri de kapsıyor.
Çoğu birey göçmen, sonbaharda Kuzey Afrika’ya doğru göç ediyor. Ancak bu güzel kuşların yaşamı artık tehlike altında. Yumurtaları tilki, martı, gelincik ve fareler tarafından tehdit edilirken, yuvaları tarım makineleri ve çiftlik hayvanları nedeniyle zarar görebiliyor. İklim değişikliği, çevre kirliliği, su çekimi, suni gübre ve böcek ilaçları da popülasyonlarını azaltıyor.
Bu yüzden Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN), bayağı kız kuşlarını “Tehdide Yakın” kategorisine aldı. Renkli tüyleri ve zarif duruşlarıyla dikkat çeken bu kuşları korumak artık herkesin sorumluluğu.