İzin alışkanlıkları kökten değişiyor! Çalışanlar artık en çok ne için izin istiyor dersiniz? Pandemiyle birlikte hayatımıza giren ve kalıcı hale gelen uzaktan çalışma talebi, şirketlerin ofise dönüş çabalarına rağmen zirveye oynuyor.
Uzaktan Çalışma İzinlerinde Şaşırtıcı Artış
Elde edilen verilere göre, geçmişte yok denecek kadar az talep gören uzaktan çalışma izni, son yıllarda adeta patlama yaşadı. 2019'da tüm izin taleplerinin yalnızca yüzde 0,62'sini oluşturan bu oran, 2024'te yüzde 9,6'ya fırlayarak hastalık ve eğitim gibi izin türlerini geride bıraktı ve yıllık izinden sonra en çok istenen ikinci izin türü oldu. Bu yılın ilk yarısında ise bu yükseliş trendi devam ederek yüzde 10,51'e ulaştı. Bu rakamlar, artık her on izin talebinden birinin uzaktan çalışma isteğiyle yapıldığını gösteriyor.
Özel İzinlere Talep Yağıyor
Çalışanların değişen beklentileri sadece uzaktan çalışma ile sınırlı değil. Şirketlerin çalışan bağlılığını artırma çabalarıyla birlikte sunduğu özel izinlere de ilgi büyük. Özellikle doğum günü, karne günü, sigara içmeme ve regl izni gibi özel günler için talep edilen izinlerde gözle görülür bir artış yaşanıyor. Bu durum, çalışanların sadece iş hayatlarında değil, özel ve değerli anlarında da desteklenmek istediklerini açıkça ortaya koyuyor.
Çalışan Beklentileri ve Şirketlerin Yaklaşımı
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan uzmanlar, uzaktan çalışma modelinin çalışanlar için artık bir beklenti haline geldiğini vurguluyor. Çalışanların iş ve özel hayat dengesini kurma isteği, uzaktan çalışma taleplerinin artmasında önemli rol oynuyor. Özel izinlere olan ilginin artması ise, çalışanların şirketler tarafından değer gördüklerini hissetme arzusunun bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Şirketler cephesinde ise uzaktan çalışmaya karşı en büyük endişenin, verimlilik düşüşü ve ekip iletişimindeki aksaklıklar olduğu belirtiliyor. Uzmanlar, bu noktada karşılıklı anlayışa dayalı bir şirket kültürünün oluşturulmasının önemine dikkat çekiyor. Bu kültürü benimseyen şirketlerin, çalışanlarıyla daha güçlü bağlar kurabileceği ve işveren markalarını güçlendirebileceği ifade ediliyor.
