Tarihle iç içe geçmiş eşsiz bir coğrafyada yer alan Türkiye, binlerce yıllık medeniyetlerin izlerini taşıyan antik kentleriyle adeta açık hava müzesi niteliği taşıyor. Geçmişin izlerini bugüne taşıyan bu kadim yerleşimler, kültür ve tarih meraklıları için keşfedilmeyi bekleyen nadide duraklar arasında yer alıyor.
İşte Türkiye'de mutlaka görülmesi gereken, tarihi zenginlikleriyle öne çıkan antik kentlerden bazıları:
Efes Antik Kenti – İzmir
İzmir'in Selçuk ilçesinde konumlanan Efes Antik Kenti, antik çağın en önemli yerleşimlerinden biri olarak kabul ediliyor. M.Ö. 6000'lere kadar uzanan tarihiyle Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinden Osmanlı'ya dek pek çok uygarlığın izlerini taşıyan bu antik şehir, dünyanın yedi harikasından biri sayılan Artemis Tapınağı'na da ev sahipliği yapmasıyla öne çıkıyor.
Dara Antik Kenti – Mardin
Mardin'in Oğuz Köyü'nde yer alan Dara Antik Kenti, "Doğu'nun Efes'i" olarak adlandırılıyor. Doğu Roma tarafından 507 yılında, Sasanilere karşı sınır güvenliğini sağlamak amacıyla kurulan kent, aynı zamanda İpek Yolu üzerinde bulunması nedeniyle tarihi ticaret yolları açısından da kritik bir öneme sahipti.
Truva Antik Kenti – Çanakkale
Tarihi boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Çanakkale’deki Truva Antik Kenti, Homeros'un İlyada Destanı'nda anlatılan meşhur Truva Savaşı’nın geçtiği yer olarak biliniyor. 1870’li yıllarda Heinrich Schliemann tarafından gün yüzüne çıkarılan antik kent, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almakta ve her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor.
Assos Antik Kenti – Çanakkale
Behramkale Köyü sınırları içinde yer alan Assos Antik Kenti, deniz seviyesinden 236 metre yüksekte, sönmüş bir volkanın eteklerine kurulmuş tarihi bir yerleşimdir. M.Ö. 6. yüzyıla uzanan geçmişiyle bilim, felsefe ve mimari açıdan önemli bir merkez olan Assos, Antik Çağ filozoflarından Aristoteles’in bir dönem yaşadığı yer olarak da biliniyor.
Alacahöyük – Çorum
Çorum’un Alaca ilçesindeki Alacahöyük Beldesi'nde bulunan bu arkeolojik alan, Hitit medeniyetinin en önemli kültür ve sanat merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor. Dört farklı uygarlık katmanının izlerini taşıyan Alacahöyük, Geç Kalkolitik Çağ’a uzanan tarihiyle Anadolu’daki ilk yerleşim izlerine ışık tutuyor.
Binlerce yıl öncesinin görkemini günümüze taşıyan bu antik şehirler, sadece mimarileriyle değil aynı zamanda taşıdıkları kültürel mirasla da görenleri etkiliyor. Eğer siz de tarihle iç içe bir yolculuk yapmak istiyorsanız, bu antik kentler rotanızda mutlaka yer almalı.





