Büyük İskender’in Gordion’da Yaptığı Hamle, Sadece Bir Düğümü Değil, Tarihi de Kesti!

Antik dünyanın dönüm noktalarından biri, M.Ö. 333 yılında Gordion’da yaşandı. Bugünkü Ankara sınırları içinde yer alan bu kadim şehirde, 400 yıldır çözülmeyi bekleyen bir düğüm, Büyük İskender’in eliyle tarihin akışını değiştirdi.

Her şey Telmessos’ta (bugünkü Fethiye) bir kâhinin Frigyalılara yaptığı kehanetle başladı: “Şehre öküz arabasıyla ilk giren kişi kral olacak.” Bu söz gerçekleştiğinde sıradan bir çiftçi olan Gordias, bir anda Frigya’nın kralı ilan edildi. Minnettarlıkla, arabasını Frigya'nın gök gürültüsü tanrısı Sabazios’a adadı. Ancak arabayı direğe bağlayan karmaşık kızılcık kabuğu ipi, zamanla bir sembole dönüştü: Gordion Düğümü.

Kahinler, bu düğümü çözen kişinin tüm Asya’ya hükmedeceğini söylemişti. Ve bu kehanetin gölgesinde tam 400 yıl geçti.

Ta ki Büyük İskender Gordion’a gelene kadar…

Antik kaynaklar, İskender’in düğümü çözme biçimi hakkında ikiye ayrılıyor. Bazılarına göre sabrını yitirip kılıcını çekti ve düğümü tek hamlede ikiye böldü. Diğer kaynaklar ise İskender’in boyunduruğun pimini yerinden çıkararak ipin gerilimini boşalttığını ve böylece düğümü kesmeden çözdüğünü aktarıyor.

Her iki senaryoda da sonuç aynıydı: Düğüm çözüldü ve Asya’nın kaderi değişti.

Gordion Düğümü’nün çözülmesi, İskender’in Pers İmparatorluğu’na karşı başlattığı zafer yürüyüşünün sembolik başlangıcıydı. Bu hamle, sadece bir ipi değil, dönemin en büyük gücünü de etkisiz hale getirme kararlılığının simgesiydi. Hatta bazı tarihçiler, bu olayın “İskender’in Asya üzerindeki hakimiyet iddiasını” somutlaştırdığı görüşünde.

Bugün hâlâ “Gordion Düğümü” deyimi, karmaşık problemleri radikal ama etkili çözümlerle aşmayı anlatmak için kullanılıyor.

Tarihi değiştiren bu efsane, bize bir kez daha hatırlatıyor: Bazen çözüm, sadece bakış açısını değiştirmekle gelir.

Muhabir: Merve Kiraz