12.000 yıl öncesine uzanan Göbeklitepe, sadece ilk tapınak olarak değil, aynı zamanda taşlara kazınmış sembollerle geçmişin bilinmeyen bir dilini fısıldayan dev bir şifre kitabı gibi duruyor.
T şeklindeki dikili taşlar aslında insan tasvirleri, yatay taş baş kısmı dikey taş ise vücudu sembolize ediyor. Dikey taşların yan yüzlerinde omuzdan bel bölgesine uzanan kolları ve bel bölgesindeki hayvan postu taşıyan bedenleri yaklaştıkça fark ediliyor. Merkezde yer alan T şeklinde taşlar en büyük olanlar, karşılıklı konumlandırılan dikili taşlar 5-6 metre yüksekliğinde ve yaklaşık 7 ton ağırlığındalar. Çember gibi etrafını saran duvara yerleştirilmiş diğer T biçimli taşlar daha kısa ayrıca üzerlerinde çeşitli hayvan kabartmaları var. Çemberin çapı da 10-30 metre arası değişiyor. Bu kabartmaların, sembolize edilen çizimlerin nasıl bir hikaye anlattığı henüz tam açıklanamıyor. 12.000 yıl öncesinden bırakılmış gizli bir mesaj gibi Göbeklitepe sembolleri çözüleceği günü bekliyor. Bu alan neden seçildi? Yıldızlara göre mi taşlar yerleştirildi yoksa başka bir gizem mi aradığımız. Hakkında artık onlarca teori var.
Mesela Göbeklitepe ikinci kazı alanı denilen yerde yer alan bir T” şeklindeki taş. Bu stele baktığımızda 55 adet hayvan kabartması var , bütün hayvan kabartmaları sola bakarken , sadece 15 numaralı akbaba kabartması sağa bakıyor bunun mutlaka bir anlamı olmalı diyen uzmanlar birçok teori ortaya atıyor.
Örneğin Çatalhöyükte insanlar ölülerini evlerin çatılarına koyarak cesetleri kızıl akbabalar için çekici hale getiriyor ve onların yemlerine kolayca ulaşabilmesini sağlıyordu. Cesetleri çatıya koymak ayrıca onları kara üstünde yaşayan yırtıcıların saldırısından da kurtarmış oluyordu. Akbabalar kasları ve organları yedikten sonra tendonları geriye bıraktığında, Çatalhöyük insanları da cesedi alıp, sıkıca sarmalayarak ev tabanının altına gömebiliyordu. Bu yöntem Göbeklitepede de uygulanmış olabilir mi? Kim bilir? Akbabanın diğer dünya ile bir bağlantı olduğunu bu sebeple düşünen çok fazla insan var. Çizimlerde ne anlatıldığı bilinmiyor . O hayvanların önemi neydi, bir kabilenin işareti mi ya da kutsal görülen bir hayvan mıydı? Kıssaca Göbeklitepeyi çözmek aslında sandığımızdan daha zor.
Belki de Göbeklitepe'nin taşlarında yatan cevaplar, geçmişin sadece gözle değil kalple de okunması gerektiğini fısıldıyor; ama şimdilik, bu sessiz tanıkların anlattığı hikâyeyi çözmek için zamanın kendisiyle yarışıyoruz.





