Vücudumuzun savunma sistemi olan lenf sisteminin, doğuştan veya sonradan (ameliyat, radyoterapi, enfeksiyon gibi nedenlerle) hasar görmesi sonucu, proteinden zengin sıvının dokular arasında birikmesiyle oluşan şişliğe Lenfödem denir. Genellikle kol veya bacaklarda görülse de vücudun diğer bölgelerinde de ortaya çıkabilir.
Lenfödemde "Erken Tanı" Neden Bu Kadar Kritik?
Lenfödem ilerleyici bir hastalıktır ve ne yazık ki tamamen ortadan kaldıran kesin bir tedavisi (kür) yoktur. Ancak yönetilebilir bir durumdur. Erken tanı işte bu noktada hayati önem taşır:
-
Geri Dönüşüm Şansı (Evre 0-1): Erken evrede şişlik henüz yumuşaktır ve kol/bacak yukarı kaldırıldığında iner. Bu aşamada doğru tedaviyle dokular normale dönebilir.
-
Kalıcı Hasarı Önleme (Evre 2-3): Tedavi gecikirse biriken sıvı zamanla doku içinde sertleşir (fibrozis). Cilt kalınlaşır, yaralar açılabilir ve enfeksiyon riski (selülit) artar. Son aşama halk arasında "fil hastalığı" olarak bilinen, uzvun aşırı büyüdüğü ve hareketin kısıtlandığı tablodur.
Bu Belirtilere Dikkat!
Uzmanlar, özellikle kanser cerrahisi (lenf nodlarının alındığı durumlar) geçiren hastaların şu belirtilere karşı uyanık olması gerektiğini vurguluyor:
-
Kol veya bacakta ağırlık, gerginlik hissi.
-
Yüzük, saat veya kıyafetlerin dar gelmeye başlaması.
-
Başlangıçta gelip geçici olan, sonra kalıcı hale gelen şişlikler.
Tedavisi Mümkün mü?
Evet. Erken dönemde yakalanan lenfödem, "Kompleks Boşaltıcı Tedavi" adı verilen özel masaj teknikleri (manuel lenf drenajı), çok katlı bandajlama, bası giysileri ve özel egzersizlerle başarılı bir şekilde kontrol altına alınabilir ve hastanın yaşam kalitesi yükseltilir.





