Osmanlı döneminde ev içi yaşantının izlerini sanat aracılığıyla günümüze taşıyan nadide eserlerden biri olan “Fenerli Rum Kadınlar”, yaklaşık 1840 yılına tarihleniyor. İngiliz sanatçı Daniel Valentine Rivière'ye atfedilen bu eser, bir sedir üzerinde oturmuş bir hanımefendi ile ona çubuğunu sunmak üzere hazır bekleyen hizmetkârı resmediyor. Aralarındaki bu sade etkileşim, o dönemin gündelik yaşam ritüellerini gözler önüne seriyor.

Kahve, Çubuk ve Estetik Bir Harem Anlatısı

Sanat tarihçileri, Rivière’nin eserinde özellikle kahve içme ve çubuk kullanma alışkanlıklarının, 18. yüzyıl başlarından itibaren Batılı sanatçılar arasında popülerleşen harem temasıyla ilişkili olduğunu vurguluyor. Bu sahnelerde yalnızca figürler değil, onları çevreleyen objeler de dönemin kültürünü yansıtan önemli ögeler olarak dikkat çekiyor: oymalı sehpa üzerinde duran fincanlar, yerde duran küçük bir mangal, hanımefendinin elindeki zarif bir yelpaze ve detaylı motiflerle süslenmiş halı ve sedir döşemeleri...

Vanmour’dan İlhamla Gelen Bir Anlatı

Benzer bir kompozisyon, daha erken tarihlerde yaşamış olan Fransız ressam Jean-Baptiste Vanmour’un “Sedirde Kahve İçen Türk Kızı” adlı eserinde de görülüyor. Vanmour’un çalışmaları, kendisinden sonra gelen birçok sanatçıyı etkilediği gibi, Rivière’nin tarzında da belirgin izler bırakmış gibi görünüyor.

Kimliği Belirsiz, Ama Sanatı Konuşuyor

Her ne kadar “Fenerli Rum Kadınlar” adlı bu eser ressam imzası taşımıyor olsa da, detaylardaki incelik ve tarzı sayesinde uzmanlar tarafından Rivière’ye atfediliyor. Kağıt üzerine karışık teknikle yapılan bu 38 x 49 cm boyutundaki tablo, 19. yüzyıl Osmanlı yaşamını merak edenler için adeta bir zaman penceresi sunuyor.

Daha Fazlasını Keşfedin

Bu eşsiz eser gibi Osmanlı dönemine ait daha birçok çalışmayı koleksiyonumuzda keşfedebilirsiniz. Web sitemizi ziyaret ederek ya da güncel sergilerimizi takip ederek, tarihle sanatın buluştuğu noktada siz de yolculuğa çıkabilirsiniz.

Muhabir: Merve Kiraz