Çorum’un Boğazkale ilçesinde yer alan Hattuşa, binlerce yıl öncesine uzanan köklü tarihiyle yeniden ilgi odağı oluyor. Hitit İmparatorluğu’na başkentlik yapmış bu antik şehir, MÖ 17. yüzyılda temelleri atılarak zamanla Anadolu’nun en güçlü siyasi ve dini merkezi haline geldi.

En parlak dönemini I. Şuppiluliuma ve II. Muwatalli gibi kudretli krallar döneminde yaşayan Hattuşa, devasa tapınakları, kral sarayları, surlarla çevrili kent yapısı ve özellikle Yazılıkaya’daki kaya kabartmalarıyla dikkat çekiyor. Şehirdeki mimari kalıntılar, dönemin inanç sistemini, yönetim anlayışını ve kültürel gelişmişliğini ortaya koyuyor.

Ancak bu ihtişam, MÖ 12. yüzyılda aniden sona erdi. Deniz Kavimleri'nin istilaları ve iç karışıklıkların etkisiyle terk edilen şehir, yüzyıllar boyunca unutuldu. 19. yüzyılda başlayan arkeolojik kazılar sayesinde gün yüzüne çıkan Hattuşa, 1986 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilerek küresel miras olarak tescillendi.

Bugün hala süren kazılar, Hititlere ait çivi yazılı tabletler ve yazıtlarla kadim bir uygarlığın sırlarını çözmeye devam ediyor. Hattuşa, sadece taşlarla örülü bir kent değil; aynı zamanda Anadolu’nun kadim hafızasına açılan bir kapı.

Muhabir: Merve Kiraz