Çay, tarih boyunca hem günlük yaşamın vazgeçilmezi hem de misafir ağırlamanın zarif simgesi oldu. Çin’de M.Ö. 2737 yılında İmparator Shen Nong’un keşfettiği çay, Japonya’da Zen keşişleri sayesinde 13. yüzyıla kadar halkın içeceği haline geldi. 17. yüzyılda Hollandalılar ve İngilizler çayı Avrupa’ya taşıyarak Kuzey Deniz çevresinde popülerleştirdi.

Soğuk Çay ve Poşet Çayın Öyküsü

1904’te Saint Louis Dünya Fuarı’nda İngiliz Richard Blechynden, sıcak yaz günlerinde çayı buz üzerine dökerek soğuk çay fikrini geliştirdi. Poşet çay ise New Yorklu tüccar Thomas Sullivan’ın ipek torbacıklarda çay numuneleri göndermesiyle doğdu.

Demliğinizi Isıtın, Çayın Lezzetini Koruyun

Çayı demlemeden önce demliği sıcak suyla ısıtmak, çayın aromasının kaybolmasını önler. Demlenen çayın orta ateşte 15-20 dakika boyunca demlenmesine izin vermek, ideal lezzeti yakalamak için kritik öneme sahiptir.

Japon Çay Seremonisi: Sakinlik ve Zarafet

Japon çay törenleri, çayın sadece bir içecek değil, aynı zamanda bir ritüel olduğunu gösterir. Sessizlik, alçakgönüllülük ve zarafetle gerçekleşen seremonide misafirler dizleri üzerinde hareket eder, çay ustası simgesel hareketlerle çayı hazırlar.

Dünyada ve Türkiye’de Çay Tüketimi

Hintliler çaylarını süt ve şekerle, Kuzey Afrikalılar naneyle, Çinliler ise sade içiyor. Türkler çayla tanışmayı 19. yüzyıl sonlarına dayandırıyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Rize’de çay yetiştiriciliği başladı ve Türkiye, bugün dünyanın en çok çay üreten altı ülkesinden biri olarak öne çıkıyor.

Muhabir: Yasemin Dülgeroglu