Arıların ağaç tomurcuklarından ve kabuklarından topladığı reçineleri kendi salgılarıyla zenginleştirerek oluşturduğu propolis, doğanın sunduğu en güçlü koruyuculardan biri olarak kabul ediliyor. Kovandaki mikroorganizmaları yok etmek ve peteği steril tutmak için kullanılan bu madde, insanlar için de adeta doğal bir antibiyotik görevi görüyor.

Uzmanlara göre, propolisin antioksidan, antibakteriyel ve antiinflamatuar özellikleri sayesinde bağışıklık sistemi güçleniyor, vücut direnci artıyor. Grip, soğuk algınlığı gibi hastalıkların daha kolay atlatılmasına yardımcı olan propolis; aynı zamanda ciltteki sivilce, egzama ve yara gibi sorunların iyileşme sürecini hızlandırıyor. Ağız ve diş sağlığını koruyarak çürük oluşumunu önleyen propolisin, kan basıncını dengeleme, kolesterolü düşürme ve kalp-damar sağlığını destekleme gibi etkileri de bulunuyor.

Doğal bir ağrı kesici ve doku yenileyici olarak da değerlendirilen propolis, yanık ve yara tedavisinde de kullanılabiliyor. Bazı araştırmalar, propolisin kanser hücrelerinin çoğalmasını yavaşlatabileceğini ve kemoterapi sürecindeki yan etkileri hafifletebileceğini de ortaya koyuyor.

Ancak uzmanlar, propolisin ham haliyle değil, işlenmiş formda ve uygun dozlarda tüketilmesi gerektiğini vurguluyor. Kullanım öncesinde mutlaka bir uzmana danışılması tavsiye ediliyor.

Muhabir: Yasemin Dülgeroglu