Sosyal medya kullanımı, son yüzyılın iletişim şekli oldu. Özellikle 2020’de hayatımıza giren pandemi koşulları ile tüm dünyada sosyal medya kullanım sıklığı arttı. Günümüzde her yaştan birey veya kurum kendi hesaplarını oluşturmakta ve aktif şekilde sosyal medyayı kullanmakta. Olumlu bir çok yönü ile yarışmakta olan bir çok zararlı yönünü de içerisinde barındıran sosyal medyanın tam olarak bize getirdiği ve götürdüğü değerlerin farkında mıyız?

Sosyal medya artık hayatımızın her anında yanımızda. İş hayatımızda, aile ilişkilerimizde, hatta kültürel değerlerimizi bile derinden yaralıyor. Yeni nesil teknoloji, insanları  etkilemeye başlıyor. Artık okullarda, sokaklarda gördüğümüz insanların en az onundan sekizi gözlük kullanmakta bu da  sosyal medyanın hayatımıza etkilerine sadece basit bir örnek. 

Peki her yaştan bireyin kullanmakta özgür olduğu sosyal medya nedir,  ne amaçla kullanılır? Hayatımıza ve kişiliğimize etkisi ne ölçüdedir?  Yararlı ve zararlı yönleri neler? Kendimizi ve çocuklarımızı zararlı yönlerinden ne ölçüde koruyabiliriz? Dahası sosyal medyayı amacına uygun bir biçimde kullanıyor muyuz?  Gerçekten sosyal medyanın olumlu - olumsuz getirilerinin farkında mıyız?  

Peki nedir bu sosyal medya ?

Hepimizin bildiği gibi sosyal medya bir dijital platformu.  İnsanların işini kolaylaştıran ve hızlı hâle getiren bir web teknoloji eseri. Fakat olumlu etkilerinin ortaya çıkması için düzgün kullanım gerekli!

İletişime geçmenin yanı sıra, kendini ifade etme, reklam verme, ikna ve etkileme aracı olarak da kullanılmakta. BTK’nın açıkladığı en sık kullanılan sosyal medya ağları yaş gruplarına göre farklılık göstermekte. Sosyal medya kullanım yaşı 13 yaş ve üzeri olark açıklanmakta. Uzmanlar önermiyor olsa da pek çok aile daha küçük yaş gruplarına da hesap oluşturabilmekte.

Sosyal medya internetin ve hesaplara erişilebilecek teknolojik cihazın bulunduğu her ortamda kullanılabiliyor. Dolayısıyla uzmanlar, çocuk ve gençler için sosyal medya kullanımının takip edilmesi, bilinçli kullanım hakkında bilgilendirmeler yapılması gerektiğinin yanında gençler için sosyal medya hesaplarının nasıl, ne sıklıkta ve hangi amaçla kullanıldığının  gencin kendisi ve ailesi tarafından takip edilmesi gerektiğini vurguluyor.

Ana hatlarıyla ele alındığında sosyal medya kullanımı anksiyete, stres, depresyon, yalnızlık, düşük özgüven gibi zihinsel sorunlar; düşük uyku kalitesi gibi fiziksel sorunlar; yanlış bilgiye maruz kalma ve politik kutuplaşma gibi genel sorunlarla da ilişkilendirilmekte.

Bu platformlarda hepimiz az ya da çok gerçek hayattaki kişilik özelliklerimizi yansıtıyoruz. Yani sosyal medyadaki “biz”in fiziksel, duygusal ve psikolojik yapımızın bir çeşit “örtük aynası” olduğunu söylemek yanlış sayılmaz. Peki, sosyal medyada yansıttığımız kişiliğimiz gerçek hayattakiyle paralellik gösteriyor mu? Neden bazı kişiler sosyal medyada daha fazla içerik paylaşıyor veya sık sık kendi fotoğraflarını çekip yayınlıyor? Burada sosyal medyanın insanlara aşıladığı sahte kişilik psikolojisini ve yeni gelen nesil üzerinde oluşturacağı etkiyi görebiliyor muyuz?

Peki verimli sosyal medya kullanımı nasıl olmalı?

-    Hedef kitlenizin güvenini kazanmaya çalışın. Bu sayede içeriklerinizin daha fazla etkileşim aldığını görmüş olacaksınız.
-    İçeriklerinizi birbiri ile uyumlu şekilde hazırlayın. Böylece ilgi çekici ve gözü yormayan bir profile sahip olmuş olursunuz. Bu yönden rakip sayfalardan bir adım önde olursunuz.
-    Günümüzde artık unutulan, etkisini ilk günkü kadar korumayıp unutulmuş konular hakkında içerikler hazırlamaktan olabildiğince kaçının.
-    Hedef kitlenizin paylaşım yapacağınız sosyal medya türünde hangi zaman aralıklarında aktif olabileceklerini saptayın. Yapacağınız paylaşımları o belirlemiş olduğunuz zaman aralığında yapmaya özen gösterin.
-    Yapmış olduğunuz içeriklerin hitap ettiğiniz hedef kitlesinin işine yarar olmasına oldukça dikkat edin. İşe yaramayan bir sayfayı takip etmek kullanıcıların size karşı olan tutumunu kötü etkiler. Buda takipçi kaybetmenize neden olabilir.
-    Paylaştığınız içeriklere gelen soruları veya eleştirilere uygun bir dille yanıt vermekten çekinmeyin. 
-    Sosyal medya da takipçilerinize yanıt verirken süslü olmayan yalın bir dil kullanmaya ve sert olmaktan kaçınmaya özen gösterin.
 

Fazla sosyal medya kullanımının ortaya çıkardığı olumsuz sonuçlar

1-    Sosyal medya üzerinde ilgi çekmek için insanların birçoğu kendini olmadığı bir karakterde ve yaşantıda gösteriyor. Fakat zamanla gerçek kişilikleri ya da hayatları ile yüzleşip psikolojik çöküntüler yaşayabiliyorlar.
2-    Sosyal ortamda uzun zaman geçirmek insanı çevresinden uzaklaştırıp sosyal ilişkilerini kötü yönde etkiler.
3-    Kontrolsüz sosyal medya kullanımı sorumlulukların aksamasından tutunda uzun vadeli başarısızlığa neden olabilir.
4-    Dijital ortamda geçirilen uzun süreler ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Bundan korunmak içinse sosyal medyada uzun süreler boyunca vakit geçirmemeye oldukça özen gösterin.

Uzmanlar,  sosyal medyanın yararlı yönlerinin öğrenilmesi ve bu doğrultuda kullanılması gerektiğini sıklıkla vurguluyor . 

Sosyal bağlantılarımızı güçlendiriyor

Yeni insanlarla bağlantı kurmaya ve halihazırda arkadaş oldukları kişilerle kurdukları bağlantıyı geliştirir.  Bir başka deyişle gerçek hayatta tanıdığımız kişilerin, ihtiyacımız olduğunda çevrimiçi ortamda erişilebilir olmaları bizi onlara daha çok yaklaştırır.

Teknolojinin su götürmez yararlarından biri de farklı şehirlerde ve hatta farklı ülkelerdeki insanları buluşturmasıdır. Bu durum, önceden yakın olduğumuz ve mesafeler nedeniyle ayrılmak durumunda kaldığımız dostlarımız ile bağımızın kopmasını engeller.
Bir diğer faydayı incelememiz gerekirse, insanların yeni biri ile tanışırken hissettiği gerginliği, çevrimiçi ortamlarda yaşamadığını söyleyebiliriz. Çok yakından tanımadığımız biri ile sohbet ederken konu bulamamamız uzun sessizliklere yol açabilir. Mesajlar arasında bir süre olması ise sohbette yaşadığımız boşluk hissini yaratmaz.

Ek olarak farklı kültürde, etnik ve dini geçmişe sahip kişilerle temas ve iletişim kurmak, farklı kökenlere karşı hoşgörü ve saygı geliştirmenin anahtarı olabilir. Bu, özellikle çocuklar için benzersiz bir fırsat olabilir.

Kendimizi ifade etmemize alan açar:

Kullanıcılar, aynı hobilere sahip diğer kullanıcılarla tanışma fırsatı yakalarken aynı zamanda yeni ilgi alanları keşfedebilirler. Buna ek olarak ürettiğimiz şeyleri paylaşabiliyor olmamız çevremizden aldığımız destekle bizi motive eder. Olumlu duygular, iyi hissetmemizi sağlayan dopamin hormonunu salgılamamıza yardımcı olabilir. Çok sayıda beğeni alıyor olmamız, benlik saygımızda artış sağlayabilir. Bu hissiyatın olumsuz yanının ise bunu sürdürmemiz adına sürekli hesabımızı kontrol ediyor olmamız olduğu söylenebilir.
 

Bilgiye erişimi kolaylaştırır:

İnternet, tek tıkla birçok bilgiye anında ulaşmamızı sağlar. Ertesi günün gazetesinin basımına yetişmeyecek bilgi ve farklı perspektiften görüşlere bu sayede o anda ulaşabilmemiz mümkündür. Bu noktada sakınmamız gereken şey ise dezenformasyondur. Ulaştığımız bilgileri teyit etmek oldukça büyük önem taşır. Doğru bilgilere ulaştığımıza inandığımız güvenilir adresler bizi yaşanan güncel olaylardan haberdar kılar.

Yararlarınının ardından zararlarını da netçe bilmemiz gerektiğini vurgulayan uzmanların konu hakkında ki bilgilendirmeleri şöyle;

Sosyal Medya kullanımının zararları neler?

Sosyal medyanın bazı yararlarının olduğu yok sayılamaz. Fakat bu yararlarının yanında sosyal medyanın zararları olmadığını düşünmek de doğru değil. Aşırı sosyal medya kullanımının zararları birdenbire ortaya çıkmasa bile zaman içinde psikolojik olarak etkilerini gösterebilir. Bu sebeple sosyal medyanın olumsuz etkileri ve internetin zararları neler bilmeli, buna göre davranmalısınız. Çocukların ve gençlerin sosyal medyanın zararları hakkında bilinçlendirilmesine de destek olmalısınız.

İşte sosyal medyanın olumsuz etkileri:

İnternet ve sosyal medya ile mahremiyet kavramı ortadan kalktı. Kullanıcılar kendi paylaşımlarını yaparken de başkalarının içeriklerini izlerken de mahremiyet konusuna önem vermeyebiliyor.

Kişisel bilgilerin her platformda paylaşılması sorunları da beraberinde getiriyor. 

Anonim hesaplara sahip kişiler ortaya çıkıyor ve psikolojik olarak yıpranma gözlemleniyor.

İnternet ve sosyal medya bağımlılığı kavramı ortaya çıkıyor, psikolojik yeni durumlar oluşabiliyor.

Başkalarının hayatlarını izleme ve değerlendirme konusunda aşırılıklar gözlemlenebiliyor.

Yetersizlik hissi, kendini değersiz görme ve mutsuz psikoloji içerisine girme konusu gündeme geliyor ve büyük sorunlar oluşuyor.

Sürekli önemli durumları kaçırma hissi yaşanabiliyor.

Doğru bilgiye ulaşmak zorlayıcı olabiliyor ve yanlış bilgilere inanma durumları gerçekleşebiliyor.

Siber zorbalığa maruz kalınabiliyor ve bu durumla başa çıkmak psikolojik olarak zorlayıcı olabiliyor.

Klavye ve fare kullanımına bağlı olarak kaslarda ve sinirlerde hastalıklar görülebiliyor.

Blog ifşacılığı, Youtube narsisizmi, Siberhondrik, Photolurking, Wikipedializm, Crackberry, Cheesepodding gibi bağımlılık kavramları internetin zararları olarak hayatımıza dahil oluyor. 

İnternet ve sosyal medyanın hayatımızda büyük bir önemi var. Çevremizdeki kullanıcı sayılarına ve sürelerine baktığımızda bunu net bir şekilde görebiliriz. Bu sebeple sosyal medyanın olumsuz etkileri hakkında fikir sahibi olup önlemimizi almalıyız. Aksi takdirde sosyal medyanın zararları bizi hem bedenen hem de psikolojik olarak yıpratabilir.

Sosyal medyanın olumsuz etkilerinden nasıl korunuruz

A101'de Satışa Sunulan JBL Bluetooth Kulaklık alınır mı? Gerçek kullanıcı yorumları A101'de Satışa Sunulan JBL Bluetooth Kulaklık alınır mı? Gerçek kullanıcı yorumları

Sosyal medya! Günümüzün en popüler etkileşim araçları artık Facebook, Twitter, Instagram ve LinkedIn. Ancak sosyal medyanın olumlu ve pratik etkilerinin yanında dengeli kullanılmadığında oluşan olumsuz etkilerinin olduğunu da rahatlıkla söyleyebilirim. Peki sosyal medyanın olumsuz etkilerinden kendini nasıl koruyabilirsin?

İşte sana sosyal medyanın olumsuz etkilerinden korunmak için 5 pratik öneri.

1.Kısıtlı Kullan

Gün içinde yüzlerce işi yapıyor, binlerce düşünceyi aklından geçiriyorsun. Bazen bu rutin işlerin aksaması günlük yaşamının altüst olmasına yol açabilir. Zaten kısıtlı olan vaktinin planlanmış kısmını sosyal medya mecralarında geçirmen bu işlerin sarkmasına, ertesi gün daha fazla yorulmana ve işleri bitiremediğin için kendini kötü hissetmene bile yol açabilir. Bu yüzden kendine bir sosyal medya kullanma süresi koyman işe yarayabilir. Benim önerim normal bir sosyal medya kullanıcısının günde 1 saatten fazla vaktini bu mecralarda harcamaması olacaktır.
 

2.Fazlasını Paylaşmana Gerek Yok

Fenomen olmayı kafaya takmamışsan bence günde 1-2 paylaşımdan fazlasına gerek yok. Bu arada işini ve kazancını sosyal medyada vakit geçirerek sağlıyorsan sözüm sana da değil. Ortalama bir sosyal medya kullanıcısının günde 1-2 paylaşım yapması dahi inanılmaz kitlelere ulaşmasını sağlayabilir. Bunun yanında daha az paylaşımın sana diğer faaliyetlerin için zaman ayırmana olanak verebilir.

3.Sadece Gelişimine Katkı Yapacak Hesapları Takip Et

Hemen her haber kanalının, çoğu moda ikonlarının veya özlü söz paylaşan klişe hesapların tamamını takip etmene gerek yok. Zaten hepsini takip etmen için yüksek kapasiteli bir işlemciye ve kocaman boş zamana ihtiyacın olacak. Neredeyse tüm haber kanalları veya fenomenler birbirine benzer gönderiler yayınlıyor. Bu nedenle aralarından kendine uygun olanları seçip takip edebilirsin. Ancak fazla takip, fazla zaman kaybı ve gerekli gereksiz birçok bilginin alıcılarına yüklenmesi demek. Aynı zamanda daha çok iş veya akademik hayatına katkı yapacak hesapları takip etmek gerek.

4.Sosyal Medya Detoksu

Yine günümüzün popüler kavramı detoks karşımıza çıkıyor. Ancak deneyenlerin neredeyse tamamı belirli bir süre sosyal medyadan uzak kalmanın üretkenliklerine katkı sağladığını, daha az strese maruz kaldıklarını ve kendilerine daha çok zaman ayırabildiklerini ifade ediyor. Haftada 1 gününü sosyal medya detoks günü ilan edebilirsin. Hem belli mi olur belki bir akım bile başlatmış olursun.

5.Sosyalleşmek için gerçek arkadaşlarınla yüz yüze görüş

Şu bir gerçek ki artık anne-babasını, çocuğunu, öğretmenini, doktorunu ve hatta eşini bile sosyal medyadan takip edenler var. Ancak henüz hiçbir araştırma bu davranışın sosyal ilişkilerimizi geliştirdiğini ispatlayamadı. Daha sosyal, daha üretken ve gerçekçi olmak adına arkadaşların ve ailenle yüz yüze görüşmeni şiddetle öneririm. Hiçbir pahalı akıllı telefon arkadaşının o anki mimiklerini, duruşunu, hatta ne hissettiğini konuşmadan anlatamıyor. Ancak yüz yüze iletişimde karşındakinin anlatmak istediğini içine çekebiliyor yani koklayabiliyorsun.

İnternet ve sosyal medyanın çocuklara olası zararları ile ilgili aşağıdaki bilgilere  dikkat çekmek gerekirse  ;

Küçük yaştaki kullanıcıların kaldıramayacağı kadar sert eleştirilere maruz kalabilir.

Siber zorbalığa maruz kalabilir.

Art niyetleri kişilerin sözlü saldırısına uğrayabilir.

Sözlü tacizlere neden olan platformlarda zaman geçirebilir.

Yaşına uygun olmayan cinsel içeriklerle karşılaşabilir ve bu durum gelişme döneminde olan çocuğun psikolojik gelişimini aynı zamanda cinsel kimliğini zedeleyebilir.

Yaşına uygun olmayan ve kendine zarar verecek reklamlara denk gelebilir.

Sosyal medya hesaplarını ele geçirebilir ve kişisel bilgilerini deşifre edebilir.

Gereğinden fazla güvendiği kişilere paylaşmaması gereken bilgileri paylaşabilir.

Uzun zaman sosyal medya ve internet kullanımı çocukların sosyal aktiviteler için geçireceği zamanı aldığından obezite gibi hareketsiz kaldığı süreç içerisinde

yakalanabileceği hastalıklara yakalanmasına neden olabilir.

Çocuğunuz gereğinden fazla internet ve sosyal medyada zaman geçiriyorsa ne yapmalısınız?

Eğer çocuğunuz 10 yaşın altında ise sizin denetimiz olmadan internet kullanamalı.

Kullandığı sosyal medya hesaplarına sizin de erişimiz olsun ve sık sık kontrol edin.

Çocuğunuzun sosyal medya hesaplarının gizlilik ayarlarını siz düzenleyin. Kimlerin arkadaşlık istediğini göndereceğinden tutun profil fotoğrafının görülmesine kadar sizin denetiminizde olsun.

Kişisel iletişim bilgilerini paylaşmayacağına dair gerekli uyarıları sık sık yapın.

Çocuğunuzun kullandığı bilgisayar ve tablet gibi araçların anti virüs programı olduğundan emin olun ve kontrol edin.

Tanımadığı birinden veya kötü niyetli birinden mesaj alırsa size söylemesi konusunda gerekli eğitimi verin.

Tanımadığı kimseyi arkadaş listesine eklememesini söyleyin.

Sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlarında konum ve ayrıntılı bilgi paylaşmaması gerektiği konusunda uyarılarınızı yapın.

Çocuğunuza bir yasak olarak değil, internetin başında geçirdiği fazla zamanın onun faydasına değil zararına olacağını söyleyin. Ödevlerini yapmasını araştırma yapmasını sağlayın ve geri kalan zamanda ise sosyal aktiviteler yapmasını, geçek hayatta sosyalleşmesini sağlayın.

Sosyal medya kullanımının hem olumlu hem de olumsuz yanlarının var olduğunu haberimizin içeriğinde görmüş bulunduk. Burada önemli olan şey sosyal medyayı ne kadar süre ve ne amaçla kullandığımız. İsviçreli meşhur doktor Paracelsus’un da dediği gibi “İlacı zehirden ayıran dozudur’’. Sosyal medyayı ruh sağlığı için ilaç olarak da zehir olarak da kullanmak bizim elimizde.

Editör: Merve Kiraz