İstanbul’u sadece modern alışveriş merkezleriyle tanımak büyük bir eksiklik olur. Şehrin kalbinde yer alan tarihi çarşılar, yüzlerce yıllık geçmişi, mimarisi, kültürü ve ekonomik canlılığıyla ziyaretçilerine adeta zamanda bir yolculuk vaat ediyor. Altın, baharat, kitap, antika ve el işi ürünlerin buluştuğu bu çarşılar; yerli ve yabancı turistlerin İstanbul gezilerinin olmazsa olmaz duraklarından. İşte İstanbul’un kültürle yoğrulmuş tarihi çarşıları…

1. Kapalıçarşı – Osmanlı’nın Ticaret Kalbi

1460 yılında Fatih Sultan Mehmet’in emriyle inşasına başlanan ve yüzyıllar içinde büyüyerek bugünkü haline gelen Kapalıçarşı, İstanbul’un kalbinde, Nuruosmaniye, Mercan ve Beyazıt üçgeninde yer alıyor. Osmanlı döneminde değerli mücevherler, kürkler ve hatta devlet hazinesinin korunduğu bu çarşı, 66 sokak ve 30.700 metrekarelik alanıyla yaklaşık 4.000 dükkana ev sahipliği yapıyor.

İç ve Sandal Bedestenleri ile ticari çekirdeğini oluşturan çarşıda; tuğla kubbeli mimari yapılar, Osmanlı tuğraları, hanlar, camiler, çeşmeler ve kuyular dikkat çekiyor. Geçirdiği depremler ve yangınlarla defalarca yenilenen bu tarihi mekan, bugün altın ve gümüş takılar, halılar, kumaşlar ve antikalarla dolup taşıyor.

2. Mısır Çarşısı – Baharatın Ruhu

1660 yılında Turhan Sultan tarafından yaptırılan ve Yeni Camii Külliyesi’nin bir parçası olan Mısır Çarşısı, adını inşaatı sırasında Mısır’dan toplanan vergilerden alıyor. L planlı bu yapı; 86 dükkânı, altı kapısıyla aktarlardan pamukçulara uzanan geniş bir esnaf yelpazesine sahip.

Çarşının özellikle baharat satan dükkanları, geçmişte drog ve şifalı bitkileri Yahudi tüccarlardan temin ederdi. Bugünse dünyanın dört bir yanından gelen baharatlar, lokumlar ve hediyelik eşyalarla misafirlerini büyülüyor.

3. Sahaflar Çarşısı – Bilginin Sessiz Mekanı

Kapalıçarşı ile Beyazıt Camii arasında yer alan Sahaflar Çarşısı, hem nostalji hem bilgi kokar. Eski ve yeni yayınların bir arada bulunduğu bu mekan, İstanbul’un en sakin ama en derinlikli çarşılarından biri. Kitap tutkunları için bir cazibe merkezi olan Sahaflar, aynı zamanda kültürel belleğin yaşayan arşivlerinden.

4. Horhor Antikacılar Çarşısı – Zamanın Tanığı Eşyalar

Fatih’teki Horhor Antikacılar Çarşısı, 200’ün üzerinde dükkânı ile Türkiye’nin en büyük antika merkezlerinden biri. Osmanlı'dan Cumhuriyet dönemine, hatta Avrupa klasiklerinden objelere kadar binbir çeşit antika eşyayı bulmak burada mümkün.

5. Arasta Çarşısı – Sipahilerden Turistlere

Sultan Ahmet Camii'nin hemen arkasında, eskiden sipahilerin ihtiyaçlarını karşıladığı Arasta Çarşısı, günümüzde el yapımı takılar, tekstil ürünleri ve hediyelik eşya satışıyla turistlerin uğrak yeri. Çarşı, Sultanahmet bölgesinin tarihi dokusuyla bütünleşmiş durumda.

6. Çukurcuma – Antikanın Sanatla Buluştuğu Sokaklar

Beyoğlu’nun renkli sokakları arasında yer alan Çukurcuma, adını Çukurcuma Camii ve aynı adlı caddeden alıyor. Boğazkesen Caddesi ile Altıpatlar Sokağı arasındaki bu bölge; tarihi evleri, galeri gibi düzenlenmiş antikacı dükkanları ve bohem havasıyla dikkat çekiyor.

7. Kadınlar Pazarı – Yöresel Lezzetlerin Merkezi

Fatih’te yer alan Kadınlar Pazarı, yerel mutfağa özgü ürünleriyle meşhur. Özellikle Güneydoğu Anadolu’nun peynirleri, et ürünleri ve baharatları buradan temin edilebiliyor. Televizyon belgesellerine konu olan bu pazar, artık turistlerin de ilgisini çeken bir gastronomi noktası.

GEÇMİŞİN İZİNDE BİR ŞEHİR

İstanbul’un tarihi çarşıları, sadece alışveriş değil; aynı zamanda tarih, mimari, kültür ve ruhsal bir deneyim sunuyor. Altın işlemeciliğinden kitap kokusuna, baharat aromasından antika estetiğine kadar her çarşı, şehrin farklı bir yüzünü ortaya koyuyor. Bu çarşılarda dolaşmak, İstanbul’u tanımanın en otantik yollarından biri. Şehri keşfetmeye bu eşsiz çarşılardan başlayın.

Muhabir: Merve Kiraz