.

Ne yazık ki Müslümanlar olarak, bu mübarek Ramazan Bayramını da buruk olarak ve çeşitli sıkıntılar içinde geçirdik.Başta Gazze ve Filistin'in geneli olmak üzerinde, Uygur Ülkesin de, İslam âleminin değişik bölgelerinde yaşanan; sıkıntılar, katliamlar, baskılar, zulümler, çekilen eziyetler, işkenceler gerçek anlamda bir bayram yaşamamızı, bayramın verdiği huzuru, ilahi kaynaktan gelen o, güzel havayı hissetmemizi engelledi.

Müslüman âlemi daldığı uykudan uyanamazsa, daha böyle çok bayramlar geçiririz.

 Uyanmamız için öncelikle, eğitim ve öğretim sistemimizi göden geçirmemiz gerekiyor.

Her Müslüman Ülke, kendi coğrafi konumuna, kendi kültür ve ekonomik durumuna, kendi insan yapısına göre bir Eğitim ve Öğretim Müfredatı hazırlamalıdır.

Bu vesile ile bir anımı burada paylaşmak istiyorum: Vekâleten Milli Eğitim Müdürlüğüne baktığım dönemde,Rahmetli Valimiz Yazıcıoğlu, (Kendisini rahmetle anıyorum.) Para bulup getirmem için beni Ankara ya göndermişti. Müsteşar Bener Cordan Bey’e gittim. Beni kabul etti. Ama bir bayanla konuşmasını bir türlü bitiremiyordu.  İlgi duyduğum konularda çok derin bilgi sahibi olan bayanı bende merakla dinliyordum.

. Nihayet konuşma sona erdi. Müsteşar, bayanı bana tanıtmamıştı,

-Affedersiniz!  Sayın Müsteşarımın da hoşgörüsüne sığınıyorum. Müfredat konusunda ben de araştırma yapıyorum. O ki;  bu kadar bilgi birikiminiz var, Malum aliniz! Ülkemizde uygulanan müfredat sistemi,   Sömürge ülkelerinde uygulanıyor. Ve biz bir türlü değiştiremiyoruz. Bu konuda bizim ülkemize de yardım etseniz!

-Önce tanışalım!  Prof. Dr… Olduğunu, Amerika’da ikamet ettiğini, 2025 yılı sonrası uygulanacak, ( Yıl 1997)  5 yıllık bir dönem için ilköğretim müfredatı tasarımı çalışmalarını yürüttüğünü, 600 kişilik bir ekibinin olduğunu, istememiz halin de, yardımcı olabileceğini söyledi.

Peki!  Kim isteyecek?

Bir yüz yıldır, kimse istemedi. İnşallah! Bu Türkiye Yüzyılında isteyen olur da çocuklarımızı; kendi kültürümüze, kendi tarihimize, kendi insan yapımıza, kendi coğrafi konumumuza göre yetiştirebiliriz. 

Yoksa! Bu sosyal medya bataklığında, bu milletin battığını seyretmekle kalır ve daha çok buruk bayramlar geçiririz.