Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) bilim insanları, kent genelinde kurdukları 11 sismik istasyondan topladıkları verilerle olası bir depremin sarsıntı haritasını oluşturmayı hedefliyor. Bu sayede şehirdeki riskli bölgeler belirlenerek doğru kentleşme adımları atılabilecek.

EBYÜ Deprem Teknolojileri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Şevket Özden, çalışmalar hakkında AA muhabirine şunları söyledi:

"Belediyeden elde edeceğimiz kentleşme haritasıyla, sarsıntı haritasını üst üste getirdiğimizde depremden dakikalar sonra şehrin hangi bölgesinde, hangi büyüklükte bir hasarla karşılaşacağımız, hangi binalarda nasıl bir kayıp yaşayacağımızı görebilme şansına sahip olacağız."

Prof. Dr. Özden, projenin ikinci aşamasında ise bölge için erken uyarı sistemini hayata geçirmeyi planladıklarını belirtti:

"Erken uyarı dediğimiz zaman, saatler ya da günler öncesinden bir uyarıdan bahsetmiyoruz. Dakikalar mertebesine dahi ulaşamayan bir süreçten bahsediyoruz. Mesela Erzincan'ı tehdit eden en önemli fay hemen Erzincan'ın doğusunda olan Yedisu Fayı ya da Bingöl'ün kuzeyinde olan fay yapısı. Bu iki fay yapısı Erzincan'ı tehdit ediyor. Yer kabuğunda VS ve VP diye iki ayrı dalganın hareketi vardır. Shear Wave yani kayma dalgası hızı ve P dalgası hızı. P dalgası hızı esasında daha yüksek bir hızdır. Binalara asıl zarar verense daha sonradan gelen S dalgalarıdır. P dalgası ile S dalgasının arasında hız bakımından bir farklılık vardır ve biz bunu kullanarak erken uyarı oluşturma çabasındayız."

Yedisu ve Bingöl bölgesinde başlayacak yırtılmanın Erzincan'da saniyeler öncesinden tespitinin mümkün olduğunu aktaran Özden, şunları kaydetti:

"S hızı ile P hızının arasında 3,5 ve 6 kilometrelik bir farklılık var. Bunlardan P dalgası yaklaşık 11 saniye sonra 70 kilometrelik bir mesafeyi aşıp bize gelecek. O dalgayı aldığımız andan itibaren bileceğiz ki yaklaşık olarak 9 saniye sonra şehir sallanmaya başlayacak. Bu insanların kurtulması için çok küçük bir süreç. Ancak mekanik sisteme müdahale etmek içinse çok uzun bir süreç. Mesela asansörlerimize, doğal gaz vanalarımıza, yürüyen merdivenlerimize, dolayısıyla dalga havalimanının pistinde bir ondülasyona sebep olacaksa 9 saniye içerisinde uçağımın kalkmasını engelleyebilirim ya da uçağımın teker konmasını engelleyebilirim. 9 saniye bir hava aracının kurtarılabilmesi için mantıklı ve güzel bir rakam. Dolayısıyla erken uyarıyı bu noktalarda kullanmak istiyoruz."

Özden, sensörlerin yerleştirilmesinin ve yırtılmanın büyüklüğünün erken uyarı süresini etkileyebileceğini belirterek, bu sistemle 30 saniyeye varan bir erken uyarı elde edilebileceğini ifade etti.

Kaynak: AA

Muhabir: Yasemin Dülgeroglu