Erzincan’ın gözde doğa güzelliklerinden Kazankaya, sadece manzarasıyla değil, taşıdığı efsanelerle de dikkat çekiyor. Yüzyıllar öncesine dayanan efsaneye göre, Kazankaya’yı otlak olarak kullanan bir yaylacı, tüm servetine rağmen son derece cimri biriymiş. Malı mülkü çok olmasına rağmen, ihtiyaç sahiplerine bir damla süt vermekten kaçınırmış.
Bir gün, yorgun ve aç bir ihtiyarın Kazankaya’ya gelmesiyle hikaye değişmiş. Hizmetkârı aracılığıyla ihtiyaç sahibine yardım etmeyen cimri yaylacı, aslında karşısındaki nur yüzlü ihtiyarın Hızır olduğunu çok geç fark etmiş. İhtiyarın öfkesiyle, yaylacı taş kesilmiş, sürüleri ardıç ağacına dönüşmüş. O günden sonra Kazankaya ormanlarına kimse yaklaşmamış, taşlaşmış kazan ve ardıç ağaçları yöre halkına cimrilik ve bencillik konusunda ders niteliğinde bir hatıra bırakmış.
Efsanenin izleri hâlâ Kazankaya’yı görenlerde canlı. Yıllar sonra dahi yöre halkı, Kazankaya’ya bakarken bu eski hikâyeyi hatırlıyor ve doğaya saygının önemini bir kez daha anımsıyor. Kesilen her ardıç dalının kan fışkırmasıyla ilgili anlatılan hikâyeler ise, efsanenin etkisini günümüzde de sürdürdüğünü gösteriyor.
Kazankaya, yalnızca doğal güzellikleriyle değil, sahip olduğu kültürel mirası ve öğüt dolu efsanesiyle Erzincan turizminin dikkat çeken duraklarından biri olmaya devam ediyor.





