1994 yılında keşfedilen Göbekli Tepe, tarihin bilinen en eski tapınak kompleksi olarak dikkat çekiyor. MÖ 9600-8800 yıllarına tarihlenen devasa taş sütunlar, henüz tarımın bile bilinmediği bir dönemde inşa edilmiş. Arkeologlar, bu olağanüstü yapının avcı-toplayıcı topluluklar tarafından oluşturulduğunu belirtiyor.
İlk başta sıradan bir höyük olarak düşünülen Göbekli Tepe, Alman arkeolog Klaus Schmidt’in 1995’teki keşfiyle büyük bir tapınak kompleksi olarak ortaya çıkmıştı. Taşlardan yapılmış büyük T şeklindeki sütunlar, üzerinde çeşitli hayvan figürleriyle bezeli detaylı oymalar taşıyor. Bu bulgular, bölgenin dini ya da tören amaçlı kullanıldığını gösteriyor.
Yapılar, metal aletler kullanılmadan taşlarla inşa edilmiş ve her bir sütunun ağırlığı 10 tona kadar ulaşabiliyor. Ayrıca, yapılan kazılar sonucunda bu yapılar, ileri düzey mühendislik bilgisi gerektiren bir geometrik düzene göre sıralanmış. Bu da Göbekli Tepe’nin, erken insan teknolojisi ve kültürü hakkında önemli ipuçları sunuyor.
Göbekli Tepe, sadece bir topluluğun değil, bölgedeki farklı grupların ortaklaşa katkılarıyla inşa edilmiş büyük bir yapı. Bu keşif, tarihin en eski dönemlerine dair anlayışımızı köklü bir şekilde değiştiriyor ve Göbekli Tepe’yi, insanlık tarihinin en önemli arkeolojik alanlarından biri haline getiriyor.
