Günlük hayatımızda sayısız konuşmaya dahil oluyoruz ama bu sohbetlerin ne kadarı gerçek bir etkileşime dönüşüyor? Çoğumuz kendimizi iyi bir dinleyici olarak tanımlasak da, araştırmalar bu konuda yanıldığımızı gösteriyor. Bir terapistin en sık duyduğu cümlelerden biri "Sadece dinlenmek istiyorum" ise, bu durum modern çağın en büyük eksikliklerinden birine işaret ediyor demektir: gerçek ve derin dinleme.

Psikologlar ve iletişim uzmanları, dinlemenin sadece pasif bir eylem olmadığını, aksine bilinçli bir çaba gerektiren ve öğrenilebilen bir beceri olduğunu belirtiyor. Amerikan Psikolog Carl Rogers'ın da vurguladığı gibi, her sağlıklı ilişkinin temelinde yatan aktif ya da derin dinleme, aynı zamanda ilişkilerin büyümesini ve gelişmesini sağlayan en etkili yoldur.

Anlamak İçin mi, Cevap Vermek İçin mi?

Kişiler arası iletişimde dinlemenin iki temel biçimi olduğu ortaya konuluyor: anlamak için dinlemek ve cevap vermek için dinlemek. Araştırmalara göre, ilişkilerinde daha fazla tatmin bulan kişiler, genellikle anlamak için dinleyenler oluyor. Ne yazık ki, çoğumuz anlamak için dinlediğimizi düşünürken, aslında karşımızdaki kişi cümlesini bitirir bitirmez kendi fikrimizi söylemek için sabırsızlanıyoruz.

Bu durum, özellikle tartışmalarda karşımıza çıkıyor. Bireyler, karşı tarafı dinlemek yerine onu düzeltmeye çalıştıklarında, aslında kendi etki ve kontrol ihtiyaçlarını tatmin etmeye odaklanmış oluyorlar. Bu, ilişkinin bir rekabete dönüştüğünün ve dinleme eyleminin amacından saptığının bir göstergesi.

İyi Bir Dinleyici Olmanın Sırları

Peki, iyi dinleyici olmak için ne yapmalıyız? Uzmanlar, bunun pratikle geliştirilebilecek bir beceri olduğunu ve bazı basit adımlarla önemli farklar yaratılabileceğini söylüyor. İşte bu adımlardan bazıları:

  • Empati kurun: Kendinizi konuşmacının yerine koyarak ne hissettiğini anlamaya çalışın. Yargılamaktan kaçınarak, karşınızdaki için güvenli bir ortam oluşturun.

  • Beden diline odaklanın: Sadece kelimelere değil, konuşmacının beden diline, ses tonlamasına ve duygusal ifadelerine de dikkat edin.

  • Dikkatinizi toplayın: Konuşurken göz teması kurun ve “evet” gibi onaylayıcı ifadeler kullanarak dinlediğinizi gösterin. Bu, karşı tarafa önemsendiğini hissettirir.

  • Empatik yansıtma yapın: Anladığınızı göstermek için söylenenleri kendi cümlelerinizle özetleyin. Bu hem yanlış anlamaları önler hem de konuşmacının kendini daha çok ifade etmesine teşvik eder.

  • Beklemeden konuşmayın: Karşınızdaki kişi konuşurken, zihninizde vereceğiniz cevabı hazırlamak yerine, o anda anlatılanları kavramaya odaklanın.

İyi dinlemenin en güzel yanı ise bulaşıcı olmasıdır. Siz başkalarını dinledikçe, onların da sizi dinleme olasılığı artar. Unutmayın, ne kadar çok pratik yaparsanız, kişiler arası ilişkileriniz de o kadar güçlü ve tatmin edici hale gelecektir.

Muhabir: Sümeyra İçer