Göktaşı, tarım alanında çiftçilerin özellikle ağaçları hastalıklardan korumak için kullandıkları bakır sülfat olarak bilinen bir bileşiktir. Göztaşı, su ile karıştırıldığında ağaçlara püskürtülerek, çeşitli fungal ve bakteriyel hastalıkların önüne geçilmesini sağlar. Kristal formunda, genellikle parlak mavi renkte bulunan bakır sülfat, hidrasyon suyunun etkisiyle bu rengi alır. Göztaşı, aynı zamanda akuakültür sektöründe de kullanılmakta olup, ektoparazitleri öldürme ve dezenfeksiyon sağlama gibi etkileriyle dikkat çeker.
Ancak göztaşının en dikkat çekici özelliği, bu kimyasal bileşiğin aslında tamamen doğal olmayan bir maddeden türememiş olmasıdır. Bakır sülfat, bakırın oksitlenmesiyle elde edilir, bu da onun insan sağlığına zararlı olabileceği anlamına gelir. Özellikle tarımda kullanılırken dikkatli olunması gerekmektedir.
Asteroit, Meteor, Göktaşı
Bunun yanı sıra, halk arasında sıkça duyduğumuz "göktaşı" terimi, aslında farklı gök cisimleriyle ilgilidir. Göktaşları, genellikle asteroitlerden kopan küçük kaya parçalarına verilen isimdir. Güneş sistemimizin kuyruklu yıldızlarla birlikte bu taşları barındıran asteroit kuşağında milyonlarca farklı boyutta taş bulunur. Ancak bu taşlar bazen Dünya atmosferine girerek "meteor" adı verilen ışıklı izler bırakır. Meteorlar atmosferde yanarak yok olurken, bazıları atmosferi geçip yeryüzüne düşebilir ve bu taşlar "meteorit" olarak adlandırılır.
Asteroitler, Mars ile Jüpiter arasındaki bölgeden gelir ve bazen Dünya'ya yakın geçişler yaparak bilim insanları için önemli gözlemler sağlar. Yıldız kayması ya da meteor yağmurları, insanlık tarafından tarih boyunca heyecanla izlenmiş bir doğa olayı olmuştur. Ancak tüm bu taşlar, Dünya'dan oldukça uzak ve çoğunlukla zararsız olsalar da, uzay araştırmalarında bilim insanlarına çok değerli bilgiler sunmaktadır.
Göztaşı ve göktaşları, hem yer yüzündeki doğa hem de uzaydaki gizemli varlıklar olarak, insanlık için keşfedilmeyi bekleyen pek çok sırla dolu iki farklı alanı temsil eder.
