Türkiye'de sezaryen doğum oranlarının Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) önerdiği sınırın dört katına çıkarak yüzde 61,2'ye ulaşması, gözleri yerel verilere ve anne sağlığına çevirdi.
TÜİK'in 2024 yılına ilişkin açıkladığı doğum istatistiklerine göre, 2024 yılında Erzincan’da dünyaya gelen 2 bin 368 bebeğin doğum hikayesi incelendiğinde, ülke genelindeki bu artışın izleri yerelde de hissediliyor. Uzmanlar, özellikle "ileri yaş gebelikleri" ve "kilo problemleri" konusunda Erzincanlı anneleri bilinçli olmaya çağırıyor.
ERZİNCANLI ANNELER İÇİN RİSK ÇANLARI: OBEZİTE VE DİYABET
Meclis Araştırma Komisyonu’nun raporlarına göre, sezaryen artışının arkasındaki en büyük "gizli düşman" obezite ve hareketsizlik. Türkiye genelinde kadınların yüzde 59'unun kilo problemi yaşaması, Erzincan’ın geleneksel hamur işi ve et ağırlıklı beslenme kültürüyle birleşince risk daha da artıyor. Bölgedeki uzmanlar, gebelik şekerinin (diyabet) bebeklerde gelişim sorunlarına ve zorunlu sezaryene yol açtığına dikkat çekiyor.

NEDEN NORMAL DOĞUMDAN KAÇILIYOR?
Araştırmalara göre artışın sebepleri sadece tıbbi değil, psikolojik faktörlere de dayanıyor:
-
Doğum Korkusu: Anne adaylarının doğum ağrısından çekinmesi.
-
İleri Yaş: İlk gebelik yaşının yükselmesi risk algısını artırıyor.
-
Risk Algısı: Hekimlerin ve ailelerin "bebeği koruma" içgüdüsüyle risk almak istememesi.
ERKEN DOĞUM VE PREMATÜRE GERÇEĞİ
Raporda dikkat çeken bir diğer detay ise erken doğumlar. Türkiye'de prematüre doğum oranı yüzde 11 seviyelerinde seyrederken, bu bebeklerin sağlıklı gelişimi için anne karnında geçirdikleri her gün hayati önem taşıyor. Erzincan’daki hastanelerde de bu konuda yoğun bir mesai harcanırken, uzmanlar "Zorunlu olmadıkça normal doğumdan şaşmayın" çağrısını yineliyor.





