Çocukların hırçınlıkları çoğu zaman ebeveynlerin kaygılarından kaynaklanır. Ebeveynler, çocuklarının güvende olmasını ve toplumda kabul gören kurallara uymasını isterler. Ancak çoğu zaman çocuklar bu kaygılarla karşı karşıya kaldığında, içsel huzursuzluklarını bağırarak veya hırçınlaşarak ifade ederler. Yetişkinler, duygusal olarak daha olgun olduklarından kaygılarını daha iyi kontrol edebilirler, ancak çocuklar henüz bu beceriyi geliştirememiştir. Çocukların hırçınlıkları, sadece bir tepki değil, içsel bir karmaşadır.
Bir yetişkinin sosyal kurallara uyum sağladığı, zararlardan kaçınmayı öğrendiği ve hayatın gereksinimlerini yerine getirdiği bir noktada, bir çocuğun dünyası çok daha karmaşık ve belirsizdir. Çocuklar henüz bu mekanizmaları oluşturmadıkları için, enerjilerini boşaltmak isterken bazen bu da hırçınlık olarak geri döner.
Ebeveynlerin bu noktada anlaması gereken en önemli şey, çocuklarının hırçınlığının onların yanlış davranışları değil, içsel çatışmalarının bir yansıması olduğudur. Çocuk, içindeki karmaşayı anlatmaya çalışırken çevresindeki yetişkinlerin, özellikle annelerinin kaygılarına rağmen özgürce hareket etme ihtiyacı duyar. Ancak bu kaygılar ve baskılar, çocuğun bu ihtiyacını bastırarak, sonunda bir çıkmaz yaratır.
Ebeveynler, çocuklarının hırçınlıkları ile baş etmek için önce kendi kaygılarını yönetmeyi öğrenmelidir. Onların özgürlüklerini kısıtlamadan, içsel dünyalarındaki karmaşayı anlamaya çalışmak, çocukların daha sağlıklı bir şekilde gelişmesine olanak tanır. Çocukların bağırsaklarına yerleşen dürtüler, eğitilebilir, yönlendirilebilir. Ebeveynler, kaygılarını ifade etmek yerine, çocuklarının güvenini kazanarak onları daha sağlıklı bir şekilde yönlendirebilirler.
Bu sürecin bir parçası, zamanla çocuğun özgürlüğüne saygı göstererek, kaygıların ve sınırların sağlıklı bir şekilde yönetilmesidir. Bir çocuğun hırçınlıkları, sadece dışarıdan gözlemlenen bir durum değil, ebeveynin kaygılarının ve çocuğun içsel çatışmalarının bir sonucudur. Çocukları baskılamadan, duygusal ihtiyaçlarını anlamaya çalışarak, daha sağlıklı ilişkiler kurulabilir.