Artık kömür, odun alma ve soba yakma derdimiz yok. Bazılarını unuttuk bazılarını da ihmal ettik. Modern evlerimizde sanki saltanat yaşıyoruz. Bu modernlik bizleri kemiriyor, kaç ailenin evinde muhabbet var, huzur var.  

          Şimdi evlerimiz pırıl pırıl, doğal gazlı kaloriferler, ocaklar, banyolar var. Her şeye rağmen halen daha, daha fazla alan kazanma çabalarımız var, sonrasını ve olacaklara hiç ihtimal vermiyoruz.  Çünkü her şeyi kendimize göre garantiye almışız, endişemiz de yok.

          Yine bir kış ayına daha girdik kaloriferlerimiz yanıyor ama olacaklardan endişelerimiz var. Zira İmar yönetmenliğine göre sobalı evlerin her bölümüne, apartman dairelerinin ise en az bir bölümünde bir soba bacası konulması mecburiyeti vardır. Müteahhitlere sorduğumda ‘’Evet bizde biliyoruz ama alanı daraltıyor’’ Öyle ya koca alanlara her şey sığıyor da yarım metrekarelik bölüme bir soba bacası sığamıyor. Yapı denetim ve belediyeler ruhsat verirken bu hususta daha titiz davranmalıdır.

Bilhassa son beş yılda yapılan apartman dairelerinin müşterek mutfak bacası hariç hiçbir bölmesinde soba bacası yok. Nedense her şeyi garantilemişiz, asla gelecekten endişemiz de yok. Bir gün doğalgaz vanaları kapanırsa, ya bir gün savaş veya bir afet gelirse, ya da şah damarımız elektriğimizi ödeyemez de kesilirse veya kombimiz bozulursa bu kış günü ne yaparız, halimiz nice olur. Ocaklarımız onunla yanıyor, evlerimiz onunla ısınıyor. Bunları hiç düşünen yok. Ama evinizin bir köşesinde ihtiyaten duran bir soba, bir gaz lambası, bir fener imdadımıza yetişecektir.  

Hangi insana sorsan, biraz zorluğuna rağmen sobanın özlemini çekmiyor ki! Bizim de bir soba kurma imkânımız olsaydı ve yine bir köşede durur, atıklarımızı da çöpe değil içine atardık, bütçemize destek olurdu.

İnsanlar artık 150 m2 kareye de sığamaz oldular, kendileri sığıyor da ana babaları, eşyaları sığmıyor, ama kim borçsuz, kim huzurlu. 

Özlemi kaldı içimizde sobaların ve üzerinde pişen yemeklerin, fokurdayan çaydanlıkların ve tek katlı bahçeli evlerimizin. Uzun kış gecelerinde sobaların bir başka keyfi vardı. Televizyon yok, cep telefonu yok, ailece daha yakındık daha mesut ve bahtiyardık. Ama şimdi kadınlar ve çocuklar her dediği yerine gelmezse sizden uzaklaşırlar, asla kalplerine giremezsin. En ufak bir tartışmada evini terk edenler, boşananlar ve istenmeyen kötü sonuçlar.

Sözü dinlenir ana babaları, saygılı terbiyeli çocukları, huzur veren eski ananeleri, tek katlı bahçeli evlerimizi, bahçe ocaklarımı ve sobamı istiyorum. Ama geçmiş ola.