İstanbul'da Belgrad Ormanı'nda kaybolan ve dört gün sonra sağ bulunmasının ardından kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden peyzaj mimarı Ece Gürel'in ölümünün ardından oldukça söz edilen konulardan biri de Spiritüel seans oldu. Bu tarz bir seans için mi ormana gittiği sorgulanan Gürel, ölümüyle konuya olan ilgiyi arttırdı. Peki nedir bu Spiritüel seans? İşte uzmanların konu hakkında verdikleri bilgilerden derlediğimiz içeriğimiz;
Spiritüalizm, farklı kişiler için farklı anlamlar taşır. Kimi insanlar, bu akımı, ölmüş ruhlarla iletişime geçme aracı olarak görürken; bazıları için bir varoluş anlamı, kimisi için de içsel bir huzur bulma yöntemi olarak adlandırılıyor. Ancak genel anlamıyla spiritüel deneyimler, bizi, fiziksel dünyada çıplak gözle göremediğimiz ama varlığından emin olduğumuz bir ötekiyle bağlar. Bu bağ, insanların düşünce ve duygularına olan güvenlerini artırırken, toplumsal ve fiziksel yapılara olan bağımlılığı azaltır.
Spiritüalizm ve Psikoterapi: Terapötik Bir Yöntem Olarak Spiritüellik
Spiritüellik, psikoterapi alanında da kendine yer bulmuş bir araçtır. Özellikle doğa temelli terapiler (Nature-based Therapy, Wilderness Therapy, Adventure Therapy, vb.), ruhsal iyileşme sürecinde spiritüellikten faydalanır. Son yıllarda bu tür terapi yöntemlerine artan bir ilgi olduğu gözlemlenmektedir. Spiritüel arayış, modern yaşamın ihtiyaçları ve kültürel boşlukları karşılamada önemli bir işlev görmektedir. Evrensel bir yönü de bulunan spiritüellik, insanı, kendisinden daha büyük bir varlığın parçası olarak hissettirebilir ve bu da insanın içsel huzuru için faydalı olabilir.
Doğada Spiritüellik: Bütünleşme ve Bağlılık
İnsanlar, spiritüelliği genellikle doğada arar. Bunun nedeni, doğanın, bireylerde derin bir bağlılık hissi yaratması ve bir bütün olma duygusunu pekiştirmesidir. Doğa, hem fiziksel hem de ruhsal olarak bizi kendimize bağlar. Uçsuz bucaksız denizler, dağlar ve ormanlar, bireylerin sorunlarını küçültür ve daha olumlu bir bakış açısı geliştirmelerini sağlar. Doğada yaşanan her an, doğanın bir parçası olma hissini pekiştirir ve bu da insanın ait olma duygusunu güçlendirir.
Doğanın Şifalı Gücü ve Terapötik Bağ
Doğa, yalnızca fiziksel değil, ruhsal anlamda da bir aynadır. Örneğin, uçurumun kenarında bağırırken sesimizin yankısını duymak, bizim içsel dünyamızı yansıtan bir durum olabilir. Doğada, insanlar yargılanmaz ve koşulsuz kabul edilmenin huzurunu bulurlar. Bu kabul ediliş hali, bireyin kendini keşfetmesinin önünü açar. Terapötik ilişkilerde de benzer bir durum söz konusu olabilir. Danışan, terapistiyle de tıpkı doğada olduğu gibi bir bağ kurma ihtiyacı hissedebilir. Terapistin, doğadaki gibi nötr ve koşulsuz kabul edici bir tavır sergilemesi, sağlıklı bir terapötik ilişkinin temellerini atabilir.
Bioenerji: Vücudun Enerji Dengesini Yeniden Kurmak
Bioenerji, vücudun enerjisel dengesini sağlamak için uygulanan bir terapötik yöntemdir. Bu yöntem, evrensel yaşam enerjisinin, kişinin bedenine aktarılması ve enerji blokajlarının giderilmesini sağlar. Her birey için farklı şekillerde hissedilen bu enerji şifası, ruhsal ve fiziksel iyileşmeyi teşvik eder. Seanslar sırasında, vücutta ısınma, uyuşma, iğnelenme gibi çeşitli fiziksel hisler meydana gelebilir. Bioenerji, yalnızca vücudun fiziksel sağlığını değil, ruhsal dengenin de sağlanmasını hedefler.
Terapötik İyileşme ve Şifanın Gücü
Bioenerji seansları, kişiye özgü olarak tasarlanır ve kişinin enerji alanındaki blokajları çözmek, ruhsal farkındalık sağlamak amacıyla uygulanır. Bu seanslar sırasında şifanın gücü, kişiye özel titreşim ve frekanslarla sağlanır. Şifa, kişi ve evren arasındaki uyumu yeniden kurmaya yönelik bir adımdır. Bioenerji, tıbbi tedaviye destek olmakla birlikte, hastalıkların teşhis ve tedavisini doğrudan üstlenmez. Ancak bağışıklık sistemini güçlendirir, kişilerin tedavi sürecine yardımcı olur ve onların ruhsal iyileşme yolculuğuna katkıda bulunur.
Birlikte Şifa Bulmak
Spiritüalizm, doğa ve bioenerji, bir araya geldiğinde, insanın kendisini ve dünyayı daha derin bir şekilde anlamasını sağlayan bir bütünleşme süreci yaratır. Doğanın içinde kaybolduğumuzda, hem fiziksel hem de ruhsal anlamda iyileşebiliriz. Bu süreç, terapötik bir yolculuk, bir anlam arayışı, bir dönüşüm ve en önemlisi özgürleşme deneyimidir.
