Artık hayallerimiz, anılarımız, düşündüğümüz her şey kelimelere dökülebilecek! Bu buluş, sadece bilim kurgu filmlerinden fırlamış gibi görünmekle kalmıyor, aynı zamanda konuşma yeteneğini kaybetmiş binlerce insan için yeni bir umut ışığı oluyor.
Japonya'daki telekomünikasyon devi Nippon Telegraph ve Telephone şirketinin İletişim Bilimleri Laboratuvarı'ndan dahi araştırmacı Horikawa Tomoyasu, insan zihninin derinliklerine inerek tarihe geçecek bir keşfe imza attı. 22 ila 37 yaş arasındaki 6 gönüllüyle gerçekleştirdiği çalışmada, Horikawa, deneklerin izlediği veya hatırladığı görüntülerin beyin aktivitelerini fMRI (fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme) cihazıyla kaydetti. Bu karmaşık beyin verileri daha sonra özel olarak eğitilmiş yapay zeka modelleri tarafından analiz edildi.
Peki, bu "zihin betimleme" nasıl çalışıyor?
Aslında sistem oldukça zekice: Katılımcılara nesnelerden doğa manzaralarına, insan hareketlerinden günlük aktivitelere kadar binlerce farklı video izletildi. Bu videolar izlenirken beyinlerinde oluşan tepkiler fMRI ile haritalandı. Eş zamanlı olarak, videoların içerikleri büyük dil modelleri aracılığıyla "sayısal dizilere" yani yapay zekanın anlayacağı bir dile çevrildi. Basit yapay zeka modelleri, işte bu sayısal dizilerle beyin aktivitelerini eşleştirmeyi öğrendi. Yani, yapay zeka hangi beyin aktivitesinin hangi görüntüyü temsil ettiğini çözdü.
Beyin Görüntüleri Metne Dönüşüyor!
Sonuçlar inanılmazdı! Horikawa, katılımcıların zihinlerinde canlandırdığı görüntüleri, sanki bir tercüman gibi, ayrıntılı yazılı metinlere dönüştürmeyi başardı. Bu sayede, sadece bir manzarayı değil, o manzaradaki nesneleri, mekanları, eylemleri ve hatta aralarındaki ilişkileri bile betimleyen cümleler elde edildi. Örneğin, bir kişinin zihninde "güneşin batışı" canlandığında, yapay zeka "Gökyüzü turuncuya dönüyor, kuşlar yuvalarına dönüyor, denizde huzurlu bir hava var" gibi cümleler kurabiliyor.
Konuşma Engelliler İçin Yeni Bir Çağ Başlıyor
Bu buluşun en heyecan verici yanı ise tıbbi alandaki potansiyeli. Horikawa, geliştirdiği tekniğin beyindeki dil merkezlerinden bağımsız çalıştığını belirtiyor. Bu, nörodejeneratif hastalıklar gibi nedenlerle konuşma yetisini kaybetmiş kişilerin, zihinlerindeki görüntüleri kelimelere dönüştürerek iletişim kurabilmesi anlamına geliyor. Artık düşüncelerini ve isteklerini sadece beyin aktiviteleriyle ifade edebilecekler. Bu, yıllardır sessizliğe mahkum kalmış binlerce insan için adeta mucizevi bir gelişme.
"Science Advances" dergisinde yayımlanan bu çığır açıcı çalışma, gelecekte beyin-bilgisayar arayüzleri ve insan-makine etkileşimi alanında yepyeni kapılar aralayacak gibi görünüyor. Zihin okuma artık bilim kurgu değil, gözlerimizin önünde gerçeğe dönüşüyor!





