Türkiye, sofraların ve mutfakların vazgeçilmezi zeytinyağında zorlu bir dönemeçle karşı karşıya. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan bitkisel üretim tahminleri, 2025-2026 sezonunda zeytin rekoltesinde ciddi bir düşüş yaşanacağına işaret ediyor. Geçtiğimiz sezon elde edilen rekor seviyedeki üretimin ardından, bu yıl sektörde "yok yılı" endişesi hakim. Uzmanlar ve sektör temsilcileri, bu durumun zeytinyağı fiyatlarına doğrudan ve sert bir şekilde yansıyacağı konusunda uyarıyor. Hem iç piyasada tüketicilerin cebini yakacak artışlar hem de ihracat potansiyelinde daralma bekleniyor.
Zeytin Rekoltesinde Ciddi Gerileme

TÜİK'in birinci tahmin verilerine göre, 2025-2026 sezonunda zeytin üretiminde önemli bir düşüş öngörülüyor. Geçen sezon 3 milyon 750 bin ton olarak gerçekleşen zeytin üretiminin, bu yıl 2 milyon 250 bin tona gerilemesi bekleniyor. Bu rakamlar, Türkiye'nin zeytin rekoltesinde yaklaşık yüzde 40'lık devasa bir kayba işaret ediyor. Bu denli büyük bir düşüş, zeytin ve dolayısıyla zeytinyağı arzında ciddi bir daralmaya neden olacak.
Fiyatlar Yükselişe Geçecek

Üretimdeki bu keskin düşüşün, zeytinyağı fiyatları üzerinde kaçınılmaz bir baskı oluşturması bekleniyor. Arzın azalmasıyla birlikte, hem iç pazarda tüketiciyi zorlayacak büyük artışlar yaşanması hem de Türkiye'nin önemli bir ihracat kalemi olan zeytinyağında ihracat kapasitesinde ciddi bir daralma meydana gelmesi öngörülüyor. Sektör temsilcileri, bu yıl tüketicilerin zeytinyağına çok daha yüksek fiyatlarla ulaşmak zorunda kalabileceği konusunda peşinen uyarılarını yapıyorlar.
Küresel Kriz Fiyatları Daha da Tetikleyebilir
Türkiye'deki üretim düşüşüyle birlikte, küresel zeytin pazarında da benzer sıkıntıların yaşanması, durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Haber kaynaklarına göre, önemli zeytin üreticisi ülkelerden Tunus ve İspanya'da da benzer üretim sorunları yaşandığı belirtiliyor. Bu durum, yalnızca Türkiye'yi değil, küresel ölçekte bir arz daralmasına ve buna bağlı olarak zeytinyağı fiyatlarında dünya genelinde bir artışa neden olabilir. Tüketicilerin, önümüzdeki dönemde zeytinyağı alımlarında bütçelerini gözden geçirmeleri gerekebilir.
Sektör "Yok Yılı" Endişesiyle Karşı Karşıya

Zeytin ağaçları, genellikle bir yıl bol ürün verdikten sonraki yıl daha az ürün verme eğiliminde olan "periyodisite" özelliğine sahiptir. Geçtiğimiz sezonun rekor üretimi düşünüldüğünde, bu yılki düşüş kısmen bu doğal döngüye bağlanabilir. Ancak TÜİK verilerinin işaret ettiği %40'lık kayıp, sektörde "yok yılı" olarak adlandırılan tablonun oldukça şiddetli geçeceğini gösteriyor. Bu durum, hem üreticiler hem de tüketiciler için zorlu bir sürece işaret ediyor.
Zeytinyağı sektöründeki bu gelişmelerin piyasalara nasıl yansıyacağını ve hükümetin olası önlemlerini yakından takip etmeye devam edeceğiz.





