Hiçbir belirti göstermeden, yalnızca dakikalar içinde yaşama veda eden insanlar… Üstelik çoğu zaman sağlık durumu iyi olarak bilinen, hatta bir gün önce gülerken görülen kişiler. Uzmanlar bu durumu “ani ölüm” olarak adlandırıyor ve bu sessiz tehlikeye karşı uyarıyor.

Ani ölüm, dünya genelinde giderek büyüyen bir halk sağlığı sorunu haline gelmiş durumda. Tıbbi olarak, bir kişinin herhangi bir yakınma olmaksızın ya da şikayetlerin başlamasından itibaren bir saat içinde hayatını kaybetmesi olarak tanımlanıyor. Üstelik bu ölümlerin büyük çoğunluğu hastaneye ulaşamadan meydana geliyor.

Sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde her yıl yaklaşık 335 bin kişi ani ölüm nedeniyle yaşamını yitiriyor. Türkiye’de de Barış Manço, Mustafa Koç, Kemal Sunal ve Cenk Koray gibi tanınmış isimler ani ölümle aramızdan ayrılanlar arasında yer alıyor.

Her Yaşta Görülebilir

Toplumda yaygın olarak ileri yaş hastalığı olarak bilinse de ani ölüm her yaş grubunda karşımıza çıkabiliyor. Hatta çocuklarda bile nadir de olsa görülebiliyor. Genç yaşta spor yaparken, iş yerinde ya da uykuda kaybedilen bireylerin oluşturduğu trajik haberler bunun en çarpıcı örnekleri. Verilere göre, ani ölümlerin %80’i kalbi besleyen koroner damarlardaki tıkanıklıklardan kaynaklanıyor. İlginç olan şu ki bu damar darlıkları, vakaların %20’sinde ilk belirti olarak doğrudan ölüme yol açabiliyor.

Rakamlara Yansıyan Tehlike

  • Tüm ölümlerin yaklaşık %12’si ani ölüm şeklinde gerçekleşiyor.

  • Kalp hastalıklarına bağlı ölümlerin neredeyse yarısı ani şekilde yaşanıyor.

  • Ani kalp ölümleri, bazı sık görülen kanser türlerinden daha fazla can alıyor.

  • Genç yetişkinlerde (20-30 yaş) ani kalp ölümü, trafik kazalarından bile daha sık görülüyor.

  • Tüm dünyada yılda yaklaşık 17 milyon kişi ani ölüm nedeniyle hayatını kaybediyor.

Risk Altında Mıyız?

Peki ani ölüm kimleri tehdit ediyor? Uzmanlar bazı temel risk faktörlerine dikkat çekiyor:

  • Diyabet hastalarında risk oldukça yüksek.

  • Yüksek tansiyon ve kolesterol seviyesi olan bireylerde tehlike artıyor.

  • Şişmanlık ve hareketsiz yaşam tarzı ani ölüm riskini katlıyor.

  • Sigara kullananlar, özellikle kadınlar için, ciddi tehdit altında.

  • Genetik faktörler de göz ardı edilmemeli. Ailesinde ani ölüm öyküsü olanlar mutlaka kontrol edilmeli.

  • Düzensiz uyku, aşırı alkol tüketimi, stresli yaşam gibi çevresel faktörler de bu tabloyu kötüleştiriyor.

Hekimler, "bir şikayetim yok" diyen bireylerin dahi, düzenli aralıklarla kalp damar sağlığı açısından muayene olmasını öneriyor. Özellikle ailesinde kalp hastalığı bulunanlar, spor yapan bireyler ve 35 yaş üzerindekiler bu konuda daha dikkatli olmalı.

Erken Teşhis Hayat Kurtarır

Ani ölümün önlenebilir olduğunu vurgulayan uzmanlar, modern tıbbın sunduğu çözümlerle birçok hayatın kurtulabileceğini söylüyor. Özellikle yüksek risk grubunda yer alan bireylerde kullanılabilen yerleştirilebilir defibrilatörler (AICD), ölümcül ritim bozukluklarını düzelterek yaşamı uzatabiliyor.

Bununla birlikte düzenli egzersiz yapmanın, doktor kontrolünde olmak şartıyla, kalp sağlığına olumlu katkı sunduğu belirtiliyor. Egzersiz sırasında ani ölüm riski, düşünüldüğünden çok daha düşük. Sağlıklı bireylerde bu oran 400 bin saatlik egzersizde bir iken, kalp hastalarında bile 67 bin saatte bir olarak bildiriliyor.

Her Pazartesiye ve Sabah Saatlerine Dikkat

Araştırmalar, ani ölümlerin pazartesi günleri ve sabah 06.00-12.00 saatleri arasında daha sık yaşandığını gösteriyor. Bu durum ilaçların alınma zamanının belirlenmesinde de göz önüne alınıyor.

Ani Ölümle Mücadelede Ne Yapmalı?

  • Rutin sağlık kontrolleri ihmal edilmemeli.

  • Tansiyon, kan şekeri ve kolesterol düzenli kontrol altında tutulmalı.

  • Sigara ve alkol bırakılmalı.

  • Haftada en az 2 kez balık tüketilmeli.

  • Fiziksel olarak aktif bir yaşam tarzı benimsenmeli.

  • Ailesel geçiş riski taşıyan bireyler için genetik değerlendirme yapılmalı.

Muhabir: Merve Kiraz