Sinir  bozucu bir durum olan hıçkırık genelde hiç de olmaması gereken zamanlarda başlıyabiliyor. Bir türlü kesilmek bilmeyen bu durumla başbaşa kaldığımızda ne yapmalıyız? Bir anda başlayan bu durumun sebepleri neler? Uzun süre geçmeyen inatçı hıçkırıklar bir hsatalığın habercisi olabilir mi?

Hıçkırık, ansızın başlıyor ve çoğu zaman ciddi bir hastalık olarak görülmüyor. Ancak uzun sürmesi halinde rahatsız eden bir sağlık problemine dönüşebiliyor. Hıçkırık, birtakım manevralarla kolayca durdurulabilirken, bazen son derece inatçı olabiliyor. Kesik kesik ya da peş peşe duyulabilen hıçkırık krizleri uzun sürüp geçmeyebiliyor ve stres yaratabiliyor. Ayrıca 48 saati aşan ve geçmeyen hıçkırıkların altında, gırtlak hastalıkları, akciğer ve beyin tümörü ile kalp zarında enfeksiyon oluşması, beyin damarlarında tıkanma gibi ciddi hastalıkların varlığı söz konusu olabiliyor. 

Hıçkırık (Singultus) Nedir?

Singultus olarak da bilinen hıçkırık, göğüs boşluğu ile karın boşluğu arasında bulunan diyafram kasının refleks olarak yaptığı, istemsizce ve aniden gerçekleşen bir kasılma hareketidir. Kimi zaman kişiyi hıçkırık tutar ve diyafram defalarca kasılıp hıçkırığa sebebiyet verebilir. Kasılma hissini takiben ses tellerinin yer aldığı gırtlak boşluğu da aniden kapanacağı için kişiden hıçkırıkla birlikte bir ses de duyulur. Bu sesin sebebi, diyaframın kasılması sonucunda akciğerlerin içerisine ani hava girişi ve epiglotun ses tellerinin bulunduğu gırtlak boşluğu bölgesini kapatmasıdır. 

Kadın, erkek, çocuk, genç ve yaşlı fark etmeksizin herkesi hıçkırık tutabilir. Bu hıçkırıklar genellikle kısa süre içerisinde ortadan kaybolur. Kişiyi tutan hıçkırık ataklarının süresi 48 saat ve altında ise bu durum akut hıçkırık olarak adlandırılır. Kimi zaman ise hıçkırık atakları çok daha uzun süre boyunca devam edebilir. 48 saat ila 1 ay arasında devam eden hıçkırık ataklarına inatçı hıçkırık, 1 ayı aşan hıçkırık ataklarına ise dayanılmaz hıçkırık ismi verilir. 

Türkiye'de her yıl 200 bin kişi kalp krizi nedeniyle hayatını kaybediyor Türkiye'de her yıl 200 bin kişi kalp krizi nedeniyle hayatını kaybediyor

Genel olarak çok büyük porsiyonlarda yiyecek tüketmek, ağır alkollü ve gazlı içecekler içmek, heyecan, stres ve ani sıcaklık değişimi gibi durumlar hıçkırığa yol açabilir. Kişide birdenbire ortaya çıkan ve 2 günü aşkın şekilde devam eden hıçkırık atakları ciddiye alınmalıdır. Zira bu durum kimi zaman altta yatan bir başka hastalık olduğuna işaret edebilir. Eğer kişi hıçkırık atağının yanında nefes darlığı, yemek yeme güçlüğü ve uykuya dalamama gibi problemler yaşıyorsa vakit geçirmeden uzman bir doktora başvurmalıdır.

Hıçkırık Neden Olur?

Hıçkırık birçok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkabilen bir rahatsızlıktır. Bu nedenle hıçkırık nedenleri olarak birden fazla sebep gösterilebilir. Hıçkırık ataklarının sebebi olarak akla ilk gelenler stres, endişe, kaygı ve benzeri ani duygusal dalgalanmalardır. Bu tür ani duygusal dalgalanmalar yaşayan kişilerde kimi zaman diyafram bölgesini uyaran hormonlar salgılanabilir ve böylelikle diyafram normal hareket düzeninin dışına çıkarak kasılabilir. Hıçkırık nöbetine yakalanan bir kişi bir dakikada yaklaşık 10 kez hıçkırır. Çoğu durumda bu hıçkırıklar kendi kendine kesilir ve kişinin nefes alışverişi normale döner. Kişide başlayan hıçkırık atağının 2 saati aşıp devam ettiği durumlarda ise uzman bir doktora danışmak en iyi seçenek olacaktır. 
Böylelikle hıçkırık atağının altında yatan tıbbi nedenler tam olarak tespit edilebilir. Hıçkırık şikayetiyle doktora başvuran hastalara öncelikle fiziki muayene yapılır. Kişinin tıbbi geçmişi hakkında bilgi alınır ve hıçkırığın sebebi belirlenmeye çalışılır. Fiziki muayeneden net bir sonuç çıkmadıysa kişiye aynı zamanda nörolojik bir muayene de yapılır. Yani kişinin dengede durabilme kabiliyeti, kas gücü, el göz koordinasyonu, refleksleri ve görme ile dokunma duyuları kontrol edilir. Gereken durumlarda ise çeşitli laboratuvar testlerine başvurulabilir.

Nörolojik ve fiziki muayeneye ek olarak kişiye yapılabilecek testlerin arasında şeker hastalığı testi, enfeksiyon ve böbrek hastalığı için kan testi, göğüs röntgeni, manyetik rezonans görüntüleme (MR) ve bilgisayarlı tomografi yer alır. Eğer bu testlerden de sonuç çıkmıyorsa kişinin yemek ve nefes borularını kontrol etmek amacıyla bu bölgelere kamera yerleştirerek endoskopik bir muayene de yapılabilir.

Kısa Süreli Hıçkırık (Akut Hıçkırık) Nedenleri Nelerdir?

Kişinin yaşadığı hıçkırık atağının 48 saatten az sürmesine "akut hıçkırık" adı verilir. Akut hıçkırık ataklarının en önemli sebepleri arasında ise kola, gazoz gibi aşırı gazlı içecek tüketimi, alkol kullanımı, büyük ve ağır porsiyonlu yemekler yemek, aşırı heyecan, ani stres ve kaygı atakları ve ani sıcaklık değişiklikleri sayılabilir. Kişi kimi zaman istemsizce hava yutabilir. Bu durum da akut hıçkırık atağına sebebiyet verebilir.

Aylarca sürebiliyor

Hıçkırık, solunum kaslarından diyaframın ve bazen kaburgalar arasındaki kasların ritmik kasılmalarıyla oluşur. Ani ve hızlı bir nefes alma hareketi, ses tellerinin kapanmasıyla kesilir. Bu sırada oluşan “hıçk” sesi nedeniyle hıçkırık olarak isimlendirilir. Yaklaşık dakikada 4-60 kez tekrarlayarak devam edebilir. Hıçkırık tipleri sürelerine göre sınıflanır, 48 saatten kısa sürüyorsa akut hıçkırıktır, 2-30 gün sürenler ‘inatçı’ ve 1 aydan uzun sürenler ‘dayanılmaz’ hıçkırık olarak isimlendirilir.

Hıçkırığı tetikleyen nedenler aşağıdaki gibidir;
•    Reflü hastalığı
•    Midenin aşırı yemek veya gazlı içeceklerle gerilmesi
•    Aşırı acılı beslenme
•    Fazla alkol alımı
•    Akciğerlerin sigara veya rahatsız edici kokularla uyarılması
•    Aşırı coşku veya üzüntü durumu

Uzun süre devam eden hıçkırık başka hastalıkların habercisi olabilir

Hıçkırık tek şikayet ise akla beyin hastalıkları gelmez, beraberinde başka belirtilerin de olması gerekir. Reflü hastalığı ve mide fıtığı ilk akla gelebilecek nedenler arasında sayılabilir. Koroner arter hastalığı, perikardit ve aort anevrizması gibi kalp hastalıkları araştırılmalıdır. Burun, geniz, gırtlak hastalıkları incelenmeli, dış kulak yolu yabancı cisimleri de düşünülmelidir. Ayrıca elektrolit dengesizlikleri, üremi, hiperglisemi, zehirlenmeler veya bazı ilaçların yan etkileri olarak da hıçkırık görülebilmektedir. Ayrıca anksiyete, aşırı stres ve öfori gibi psikolojik durumlar sonucunda hıçkırık görülebilir.

Tedavi için altta yatan neden tespit edilmeli

Ani başlayan ve kısa süreli hıçkırık tedavisi için bir takım fiziksel manevralar etkili olabilir. Bunları burun ve geniz uygulamaları, vagus sinirinin uyarılmaları ve solunum manevralarıdır. İnatçı ve dayanılmaz hıçkırık tedavisi için altta yatan hastalığın tespit edilmesi çok önemlidir. Ancak nedeni saptanamayan veya altta yatan hastalığın tedavi edilemediği durumlarda semptomatik ilaç tedavilerine başvurmak gerekebilir.

Hıçkırık sırasında uygulanabilecek yöntemler şunlardır;
•    Buruna sirke çekmek
•    Limon veya amonyak gibi keskin kokulu bir maddeyi koklamak
•    Hızlı nefes alıp vermek.
•    Derin bir nefes alıp soluğumuzu tutmak.
•    Boğazda öğürme refleksini uyarmak için küçük bir kaşıkla dilin gerisine dokunmak. .
•    Buz yutmak veya buzlu su içmek
•    Yüzü soğuk suyla yıkamak veya yüze soğuk kompres uygulamak

Bebeklerde hıçkırık neden olur?

Bebeklerde hıçkırık son zamanlarda birçok ailenin sıklıkla araştırdığı konular arasında bulunmaktadır. Aileler, bebeklerde hıçkırık konusunu araştırırken bebeklerde hıçkırık nasıl geçer, bebeklerde hıçkırık neden olur ve yenidoğan bebeklerde hıçkırık konularının da cevaplarını bulmak isterler.

Bebeğinizdeki en küçük bir değişikliğin bile sizde merak uyandırması, heyecanlandırması ve endişelendirmesi aşırıya kaçmadıkça çok normaldir. Onun için en iyisini istemektesiniz. Bu yüzden de hiçbir olumsuz sinyali gözden kaçırmak istemiyor olabilirsiniz. Aşağıdaki bebeklerde hıçkırık konulu yazıyı okuyarak hıçkırığın ne olduğu, nedenleri ve nasıl geçeceği hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz ancak siz yine de gerekli gördüğünüz durumlarda doktorunuza danışmayı ihmal etmemelisiniz.

Hıçkırık, göğüs kafesini karın boşluğundan ayıran ve nefes almada önemli bir rol oynayan kas olan diyaframın istemsiz bir şekilde kasılması anlamına gelmektedir. Diyaframın her kasılmasının ardından ses tellerinin aniden kapanması sonucunda hıçkırık sesi meydana gelir. Küçük bebeklerde hıçkırık çok sık rastlanan bir durumlardan bir tanesidir. Hıçkırmak bebekler için oldukça normaldir ve sindirim sisteminin gelişiminin olması gerektiği gibi ilerlediğinin göstergesidir. Anne karnındaki bebeklerin dahi hıçkırığa eğilimli olması beklenmektedir. Gebeliğin 4. ayından sonra annenin karnında küçük spazmlar görülebilir ve bu spazmlar bebeğin anne karnında da hıçkırdığına işaret edebilir. Hatta bazı anneler hamileyken bebeğinin hıçkırmasını hissedebilmektedir. Doğumdan sonra ise bebeklerin ilk aylarda fazlaca hıçkırdığı bilinmektedir. Bu hıçkırıklar bebeğin 1 yaşına gelmesine kadar devam edebilmektedir.

Bebeklerde Hıçkırık Neden Olur?

Bebeklerde hıçkırık, akciğerlerin gelişmesiyle birlikte görülmeye başlar. Anne karnında hıçkırmaya başlayan bebekler, doğduktan sonraki ilk birkaç ayda daha fazla hıçkırabilirler. Hatta bebeklerdeki hıçkırma 1 yaşa kadar devam edebilmektedir. Bu hıçkırık bebekleri rahatsız eden bir durum değildir. Hıçkırık da tıpkı öksürük veya hapşırma gibi bir reflekstir. Bebeklerin en çok yemeklerden sonra hıçkırdıkları bilinmektedir. Bununla birlikte bebeklerde hıçkırığı tetikleyen birkaç sebep vardır:

- Bebeğin beslenirken çok fazla hava yutması, özellikle anneyi emerken veya biberonla beslenirken sıklıkla bu durumun görülmesi
- Bebeğin beslenmesi gerekenden fazla beslenmiş olması
- Bebeğin gazının olması veya gazının iyi çıkarılmaması
- Bebeğin bulunduğu oda sıcaklığının ani değişimi
- Bebeğin heyecanlanması
- Annenin tükettiği besinler hıçkırığı tetikleyen başlıca sebeplerdir.

Bebeklerde Hıçkırık Sorunu Nasıl Çözülür?

Bebeklerde hıçkırık, kısa süreli olduğu takdirde rahatsız edici değildir. Kısa süreli hıçkırıklarda basit birkaç yöntem uygulayarak hıçkırığı yok edebilirsiniz.

- Emzirmek, hıçkırığa en iyi gelen yöntemdir. Özellikle doğru emzirme pozisyonunu bulmak bu yöntemdeki en önemli noktadır. Başka bir yöntem olarak emziğini emiyor olması işe yarayabilir. Aynı zamanda, emme duygusu bebeği sakinleştirmektedir.
- Eğer bebeğiniz 6 aydan büyükse çok az su verilebilir. Çünkü bebeğin yutkunmasını sağlamak diyafram kasının ani spazmını geçirir. Verdiğiniz suyun temiz ve aynı zamanda kaliteli bir su olmasına özen göstermeniz gerekmektedir. Ancak bebeğiniz 6 aydan küçükse günümüzde birçok uzman su verilmemesini önermektedir çünkü su verilmesi, bebeğinizde mama ve anne sütü alma isteğini azaltabilir.
- Parmağa çok az limon sürerek tattırmak da ani bir tat şoku yaşayıp hıçkırığı geçirebilir.
- Bebeklerin ayak içlerine masaj yapmak da hıçkırığa iyi gelebilir.

Kısa süreli hıçkırıklar bebekleri çok fazla rahatsız etmez ve kendisi bu hıçkırığı idare edebilecek potansiyele sahiptir. Ancak bazı zamanlarda bebeklerde hıçkırığın uzun süre sürdüğü bilinmektedir. Hıçkırığın 4 dakikadan uzun sürdüğü durumlarda bebek için rahatsız edici olabilir. Uzun süreli hıçkırıklarda kusma gibi sorunlar da eşlik ediyorsa bir uzmandan yardım alabilirsiniz.

Hıçkıran bebeği dik tutmak gerekmektedir. Bebek emzirmeye rağmen hıçkırmaya devam ederse sırtını belli bir süre dik tutarak kucakta sallamak faydalı olabilir. Bebeğinizin hıçkırığını en aza indirgemek için onu sık aralıklarla ve az miktarda emzirmek işe yarayabilecek bir diğer öneridir. Bazı kişiler bebeklerdeki hıçkırığın geçmesi için doğru olmayan yöntemleri uygulamayı size önerebilir. Bu yöntemlerinin ne olduğunu önceden bilmek ve uygulamamak en sağlıklısıdır. Bebeğiniz hıçkırdığı zaman onu korkutmamalısınız. Bu onun daha da korkmasına neden olabilir. Dilini çekmemelisiniz. Dili çekilen bebekler ne olduğunu anlamak da zorlanabilir. Baş aşağı bir şekilde bebeğinizi tutmamalısınız. Bebeğinizi sık sık zıplatmamalısınız. Bu yapılmaması gereken yöntemleri uygulamanız önerilmemektedir. Bu yöntemlerin uygulanması bebeğinizi korkutabilir ve durumun ne olduğunu algılamasını zorlaştırabilir. İlerleyen yaşlarında ise bebeğinize zamanında bu yöntemlerin uygulanması nedeniyle bazı problemlerle karşılaşabilirsiniz. Unutmamalısınız ki normal sınırlar dahilinde olan hıçkırığın bebeğinize bir zararı bulunmamaktadır.

Hıçkırık hemen hemen her bebekte görülen bir durumdur. Fakat bazı durumlarda rahatsızlık belirtisi olarak görülebilir. Hıçkırık aslında anne karnındayken bile görülebilen bir refleks olduğu için yeni doğanlarda da durumun devam etmesi olağandır. Ancak bebek normalin üzerinde ve çok daha sık aralıklarla hıçkırmaya başlamışsa doktor kontrolüne gitmekte yarar bulunabilir.

Doktor kontrolüne gitmeden önce ise hıçkırığın ne kadar zamanda bir ve ne kadar süreyle devam ettiğini takip etmek faydalı olabilir. Bunun için bir hıçkırık günlüğü tutmak yardımcı olabilir. Bebeğinizi besledikten sonra gazını çıkarmanıza veya beslenme pozisyonunu değiştirmenize rağmen hıçkırmaya devam ediyorsa bebeğinizin kullandığı biberonunu değiştirmeniz gerekebilir. Bazı biberonlar bebeğin hava yutmasına neden olabilir ve hava yutmak hıçkırığı tetikler. İşte o zaman yeni bir biberon almanın vakti gelmiştir. Bu biberonu bebeğinizle birlikte alabilirsiniz. Böylelikle biberon alırken onun istediğini almak veya ona seçim hakkı sunmak yapılabilecek güzel bir aktivitedir.

Bebeklerde hıçkırık, bebeğin sindirim sisteminin ve midesinin geliştiğinin en önemli göstergesidir. Ancak kusma, huysuzluk, uykusuzluk gibi hıçkırığa eşlik eden başka problemler varsa doktor kontrolüne gitmek faydalı olabilir. Doktorunuz size en sağlıklı bilgiyi vererek bebeğinizin sağlığı için ne yapmanız gerektiğini öğrenmenizi sağlayacaktır.

Uzmanların yaptıkları açıklamalara göre vücudumuzun verdiği her tepkinin bir nedeni var. Buna bakılırsa geçmeyen ve sürekli olur olmadık anlarda ortaya çıkan her tepki için bir uzmana danışmamızda fayda var. 
 

Editör: Merve Kiraz