İnme, hayatı tehdit eden bir durum olarak, erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülebilen bir hastalık. İnme ile mücadelede en önemli adımlardan biri, risk faktörlerinin bilinmesi ve bu faktörlerin kontrol altına alınması. İnme riskini artıran bazı faktörler, genetik özellikler ve yaş gibi değiştirilemez unsurlar iken, bazıları da yaşam tarzı değişiklikleriyle önlenebilir. İşte uzmanların verdikleri bilgiler;
Değiştirilemez Risk Faktörleri:
Yaş, cinsiyet, ırk ve kalıtımsal özellikler, inme için önemli risk faktörlerindendir. Özellikle 55 yaş sonrası her on yılda inme riski iki kat artmaktadır. Bunun yanında erkekler, kadınlara göre inme geçirme konusunda daha fazla risk altındadır.
Değiştirilebilen Risk Faktörleri:
-
Yüksek Tansiyon: İskemik inme (damar tıkanması) ve hemorajik inme (beyin kanaması) için önemli bir risk faktörüdür. Yüksek tansiyonun tedavi edilmesi, inme riskini azaltmak için kritik bir adımdır.
-
Şeker Hastalığı: Şeker hastalığı, inme riskini yaklaşık 6 kat artırabilmektedir. Şeker kontrolü, inmeyi önlemek için çok büyük bir öneme sahiptir.
-
Kalp Hastalıkları: Özellikle atrial fibrilasyon olarak bilinen kalp ritim bozukluğu, inme riskini artıran önemli bir faktördür. Yaş ilerledikçe bu hastalık daha sık görülür ve tedavi edilmesi, inmenin engellenmesine yardımcı olabilir.
-
Kolesterol Yüksekliği: Yüksek kolesterol, damar duvarlarında hasar oluşturarak inme riskini artırabilir. Damar içindeki plakların stabilize edilmesi ve bu enflamasyonun tedavi edilmesi gereklidir.
-
Sigara ve Alkol Tüketimi: Sigara içmek, hem iskemik inme hem de anevrizma yırtılması sonucu gerçekleşebilecek kanamalı inmeler için ciddi bir risk faktörüdür. Ayrıca, aşırı alkol tüketimi de inmeye yol açabilmektedir.
-
Yaşam Tarzı: Hareketsiz yaşam, aşırı kilo ve işlenmiş gıdaların fazla tüketimi de inmeye zemin hazırlayan faktörler arasında yer alır.
İnmede İlk 4,5 Saat Hayati Önem Taşıyor!
İnme belirtileri görüldüğünde ilk 4,5 saat içinde yapılan müdahale, hayat kurtarıcı olabilir. Yüzde, kolda veya bacakta güçsüzlük, konuşma bozukluğu, denge kaybı veya görme problemleri gibi belirtiler fark edildiği an, vakit kaybetmeden 112 ambulans servisi aranmalıdır. Hasta yakınlarının kendi araçlarıyla hastaneye gitmesi önerilmez, çünkü her hastanede inme tedavisi yapılmamaktadır. 112 ambulans sistemi, hastayı uygun tedavi merkezine yönlendirir ve oradaki ekip gerekli hazırlıkları yapar.
İnme, zamanla yarışılan bir durumdur. Her dakikanın önemli olduğu bu hastalıkta, erken müdahale yaşam kurtarabilir.





