Bilim insanlarına göre, yeryüzünde yaşayan karıncaların sayısı 4 katrilyonu aşıyor. Yazıyla ifade etmek gerekirse bu sayı, 4.000.000.000.000.000. Bu devasa rakam, her bir insan başına yaklaşık 500.000 karınca düştüğü anlamına geliyor! 14.000’den fazla türüyle karıncalar, Antarktika dışında tüm kıtalarda varlık gösteriyor. Görünmez ama düzenli kolonileriyle gezegenimizin gerçek hâkimi kim sorusunu tekrar sorduruyorlar.

Bu küçük canlıların bu denli yaygın olmasının ardında ise evrimsel iş birlikleri yatıyor. Özellikle çiçekli bitkilerle kurdukları karşılıklı faydaya dayalı ilişkiler, onların kıtalararası bir başarı öyküsü yazmasına olanak sağladı. Çiçekli bitkiler, nektarlarıyla karıncaları beslerken, karıncalar da bitkilerin tohumlarını taşıyor, zararlıları uzaklaştırıyor ve tozlaşmalarına yardımcı oluyor. Bu simbiyotik bağ, milyonlarca yıldır devam eden bir kazan-kazan ilişkisi olarak doğanın dengesine katkı sunuyor.

Ekosistemler açısından bakıldığında ise karıncalar, toprağı havalandırmaktan, zararlıları kontrol etmeye ve organik maddelerin geri dönüşümünü sağlamaya kadar birçok hayati rol üstleniyor. Koloni halinde çalışmaları, iş bölümü ve iletişim becerileriyle bilim dünyasında da hayranlık uyandıran karıncalar, mühendislikten yapay zekâya kadar pek çok alana ilham kaynağı oluyor.

Bugün dünyanın dört bir yanındaki ormanlar, çöller, şehirler ve tarlalar, karıncaların bu etkileyici düzenine ev sahipliği yapıyor. Onlar küçük ama etkileri devasa.

Muhabir: Merve Kiraz