10.04.2018 geçtiğimiz bir salı günü ve bir ikindi üzeriydi. Yeni Mahalle camisinin çay ocağının bir köşesindeki küçük bölmelerinden ibaret ikamet yerinde, ömrü geçen ve dünya ile irtibatını kesen beli kırık ve ayakları sakat 84 yaşındaki pirifâni Mahmut Efendi Hakkın rahmetine kavuşmuştu. Tabutu aynı caminin köşebent uzantıları üzerindeydi. Cenaze namazı için ikindi namazına gelenlere buruk bir hüzün çökmüş, Fatihalarını okuyorlardı. Etrafta derin bir sessizlik çökmüştü. Nedense bu adamını herkes çok seviyordu.

        Yeni Mahalle eski emekli imamı Hasan Efendi ve yeni mahalle ileri gelenlerinden nakille:  Mahmut Efendi Kelkit’in Şurut Köyünde doğdu. 7, 8 yaşlarındayken köyünde bir koç hızla kafa atar, Mahmut’u yere düşürür, kalkıp kaçmak isterken tekrar koç hızlanarak bir kafa daha atar, Mahmut belinden ve ayaklarından sakatlanır. Gençliğinde yine köyünde ezandan önce minareye çıkarak,’’Gelin, gelin dolmada var, patateste var.’’ diye cemaatin camiye gelmesi için heveslendirirmiş. Sonra babasıyla birlikte Erzincan’a gelirler.

        Mahmut önce tren istasyonundaki ahşap tuvaletin bekçisinin yanında tuvaletlere ibrikle su taşırmış. Sonra uzun yıllar aşağı Büyük Caminin tuvalet bekçiliğini yaptıktan sonra Boyacılar Camisinin tuvaletinin bir köşesinde ikamet ederek burada tuvalet bekçiliği ve temizlik işlerine başlar. Daha sonra babası, kardeşleri tarafından İstanbul’a götürülür. Her nedense bir zaman sonra Mahmut tekrar Erzincan’a dönerek Boyacılar Camisindeki tuvalet bekçiliğine devam eder ve yine bekçi bölümünde ikamet etmektedir.

        Hacca gitme zamanıdır. Böyle aylarca önceden yazılma yoktu hac yolculuğu otobüslerle yapılıyordu. Bir gün Mahmut Efendi sabah namazı için erkenden caminin avlusunda abdest almaktadır. Birden karanlıkta yanına uzun boylu esmer bir adam dikilir ve şöyle der, ‘’Mahmut sen hacca gitmek istiyormusun,’’ diyince, Mahmut sevinerek ‘’Hacca gitmek istiyorum, hatta ‘’bende seni bekliyordum’’ der. Adam devamla ‘’Senin bütün işlemlerini tamamlayacağım, hazırlan Erzincan’dan gidecek olan ilk kafileyle bu caminin önünden hacca gidesin.’’ Diyerek yanından ayrılır. Mahmut ne diyeceğini şaşırır. Bir kaç gün sonra bütün işlemler tamamlanmış ve pasaportu teslim edilmiştir. Bu meçhul adamın aynı rüyayı birkaç kez görerek Erzincan’a gelen Konyalı bir tüccarın olduğu söylenir. Daha sonra caminin önüne gelen otobüsteki yerini alarak ve sevinerek hac yolculuğuna çıkar. Aynı tarihte tanıdık bir abimiz, hac da Mahmut’la beraber olduğunu hatta bir defasında yolunu şaşırdığından yardımcı olduğunu söyledi.                    Devamı yarın