Kraliçeler Vadisi’nin göz kamaştırıcı mezarlarından biri, ihtişamıyla bugün bile nefes kesiyor. Burası, II. Ramses’in "Güzel Yoldaş"ı Kraliçe Nefertari’nin sonsuz istirahatgahı: QV 66. 19. Hanedan döneminde, yaklaşık MÖ 1279-1213 arasında hüküm süren Ramses’in en sevdiği eşi olan Nefertari, gücün, zarafetin ve trajedinin sembolü haline geldi.

Nefertari'nin soyu hâlâ tartışma konusu. Kimi araştırmacılar onu Tutankhamun'dan sonra tahta geçen kısa süreli hükümdar Aye'nin torunu olarak görürken, bazıları onun kraliyet kanı taşımadığını savunuyor. Kesin olan bir şey varsa, o da Nefertari’nin genç yaşta Ramses’le evlendiği ve krala dört erkek, dört kız çocuğu doğurduğudur.

Ancak kaderin cilvesi, Nefertari'nin çocuklarının ardıllıkta her zaman önde tutulmasına rağmen, Mısır tahtı sonunda Kraliçe İsetnofret’in oğlu Merneptah’a geçti. Ramses’in uzun hükümdarlığında, Nefertari'nin adı en parlak şekilde saltanatın 24. yılında parladı. Abu Simbel tapınaklarının açılış törenine katılan kraliçe, ardından gizemli biçimde tarih sahnesinden silindi. Büyük olasılıkla ertesi yıl hayatını kaybetti.

Ramses’in sevgisi ise taşlara kazındı. Abu Simbel’deki tapınaklarda Nefertari, kralıyla eşit boyutta tasvir edildi. Bu, Antik Mısır sanatında oldukça nadir görülen bir onurdu.

Ancak görkemli mezarı bile zamanın acımasızlığına direnemedi. Yağmalanan mezardan geriye kalan tek fiziksel iz, şu anda İtalya’nın Torino kentindeki Museo Egizio’da sergilenen üç mumyalanmış bacak parçası oldu.

Nefertari’nin hikâyesi, bir kadının zamana karşı verdiği sessiz mücadeleye dönüşüyor. Onun adı, hala rüzgarla fısıldanan bir sır gibi Kraliçeler Vadisi’nde yankılanıyor.

Muhabir: Merve Kiraz