Papua Yeni Gine ve çevresindeki adalarda yapılan antik DNA analizleri, bölgedeki bazı toplulukların binlerce yıl boyunca birbirlerinden genetik olarak izole kaldığını ortaya koydu. Almanya’daki Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü öncülüğünde yapılan çalışmada, 2.600 yıl öncesine ait 42 bireyin genetik verileri incelendi.
Araştırma, Papua Yeni Gine’nin doğu yarısını kapsayan ülkede ve kuzeydoğusundaki Bismarck Takımadaları’nda yaşayan farklı toplulukların çok az karıştığını gösterdi. Özellikle Lapita kültürüne mensup denizciler ile bölgenin en eski sakinleri, yüzyıllarca genetik olarak ayrı kaldı. Ancak yaklaşık 2.100 yıl önce iki grup arasında sınırlı bir karışım yaşandığı tespit edildi.
Bölgenin erken denizcilik tarihine dair yeni bulgular, Papualıların da denizcilikte güçlü yeteneklere sahip olduğunu ortaya koyuyor. Papua Yeni Gine’den başlayan yolculuklar, Samoalı, Tongalı ve Vanuatulu gibi Okyanus adalarının kolonileştirilmesine paralel olarak farklı toplulukların bağımsız yerleştiğini doğruluyor.
Araştırmada ayrıca, Papua Yeni Gine’nin güney kıyısında sadece birkaç kilometre mesafede yaşamış iki topluluğun, coğrafi engel olmamasına rağmen yaklaşık altı nesil boyunca genetik olarak karışmadığı bulundu. Bu durumun iklimsel değişimler ve özellikle El Niño kaynaklı kuraklık dönemleriyle ilişkili olabileceği düşünülüyor. Bu süreçte yerleşimlerin terk edilmesi ve yeni ticaret ağlarının kurulması, farklı kimliklerin ve kültürel çeşitliliğin ortaya çıkmasına neden olmuş olabilir.
Araştırmacılar, önümüzdeki dönemde daha eski genetik örnekler ve bölgenin dağlık kesimlerinden yeni veriler toplayarak, Papua Yeni Gine’nin zengin tarihini daha derinlemesine anlamayı hedefliyor.





