Yeni yapılan kapsamlı bir genetik araştırma, HIV enfeksiyonuna karşı koruma sağlayan CCR5 delta 32 gen mutasyonunun yaklaşık 9.000 yıl önce Karadeniz çevresinde ortaya çıktığını ortaya koydu. Araştırmada, hem modern hem de antik toplam 3.438 insan genomu analiz edildi.
CCR5 geni, HIV virüsünün bağışıklık hücrelerine girişinde kullandığı bir proteini kodluyor. Ancak CCR5 delta 32 mutasyonunun iki kopyasına sahip kişilerde, virüs bu hücrelere giremiyor ve enfeksiyon gerçekleşmiyor. Bu mutasyon, Avrupa kökenli popülasyonlarda %10-16 oranında görülüyor.
Araştırma, mutasyonun Taş Devri ile Viking Çağı arasında, özellikle MÖ 7.000 ila 9.000 yılları arasında, erken çiftçilerin Avrupa’ya yayılımı sırasında Karadeniz bölgesinde ortaya çıktığını gösteriyor. Mutasyonun, Avrupa ve Avrasya bozkırlarında yaşayan topluluklar arasında hızla yayıldığı tespit edildi.
İlginç olan, HIV virüsünün insanlarda sadece yaklaşık son yüz yıldır görülüyor olması. Bu nedenle, mutasyonun geçmişte HIV’ye değil, başka bir bağışıklık tehdidine karşı avantaj sağlamış olması muhtemel.
Bilim insanları, CCR5 delta 32 mutasyonunun aşırı aktif bağışıklık tepkilerini dengeleyerek bulaşıcı hastalıklara karşı daha dengeli bir koruma sağladığını belirtiyor. Tarımsal toplumlara geçişle birlikte artan bulaşıcı hastalık baskısı, bu mutasyonun yaygınlaşmasına katkıda bulunmuş olabilir.
Önceki varsayımların aksine, mutasyonun Orta Çağ’daki veba salgınları veya Viking hareketleriyle değil, çok daha erken tarihli çevresel ve bağışıklıkla ilgili faktörlerle ortaya çıktığı anlaşılmış oldu.
Bu çalışma, CCR5 delta 32 mutasyonunun insan evrimi ve bağışıklık sisteminin gelişimi üzerindeki etkisini anlamada önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.





