İtalya'nın Colli Albani volkanik bölgesinde 1889 yılında keşfedilen 30.000 yıllık bir kızıl akbaba fosili, bilim dünyasında uzun süredir gizemini koruyordu. Kanat tüylerinden göz kapaklarına kadar olağanüstü bir şekilde korunmuş olan bu nadir kalıntının nasıl bu kadar detaylı biçimde günümüze ulaştığı sonunda aydınlatıldı.

Yeni yayımlanan bilimsel bir çalışmaya göre, fosilin bu denli iyi korunmasının ardında volkanik külle birlikte oluşan zeolit mineralleri yer alıyor. Silisyum açısından zengin olan bu mikroskobik kristaller, kuşun yumuşak dokularını, özellikle de narin tüylerini üç boyutlu olarak koruyacak şekilde kaplamış.

Fosilin korunma sürecinde, kuşun cesedi büyük ihtimalle düşük sıcaklıklı bir kül tabakasıyla örtüldü. Bu kül, zamanla suyla tepkimeye girerek zeolit kristallerine dönüştü ve tüylerin hücresel yapısını birebir taklit ederek onları mineralize etti. Bu, fosil kayıtlarında daha önce görülmemiş bir koruma biçimi olarak öne çıkıyor.

Çoğu fosil genellikle göl veya lagün ortamlarında, çamur taşları içinde iki boyutlu karbon izleri şeklinde korunurken, bu örnekte tüylerin üç boyutlu yapısal ayrıntılarının bile net biçimde görülebilmesi bilim insanlarını şaşırttı. Daha önce yalnızca kehribar içinde bu kadar ayrıntılı fosil tüyleri elde edilebilmişti.

Bu bulgu, fosil bilimi açısından önemli bir dönüm noktası olabilir. Çünkü volkanik kayaçlar, genellikle yumuşak dokuların korunması açısından elverişsiz kabul edilirken, bu keşif volkanik ortamlarda da olağanüstü fosillerin saklı olabileceğini gösteriyor. Bilim insanları, bu keşfin benzer koşullarda korunmuş başka fosillerin izini sürmek için ilham verici olabileceğini belirtiyor.

Muhabir: Merve Kiraz