Ay’dan getirilen bazı kaya örneklerinde tespit edilen güçlü kalıntı manyetizma, yıllardır bilim dünyasında bir paradoks olarak tartışılıyordu. Massachusetts Institute of Technology (MIT) araştırmacılarının geliştirdiği yeni bir model, bu gizemi çözebilecek önemli ipuçları sunuyor.
MIT ekibine göre, geçmişte Ay’a çarpan büyük meteoritler, kısa süreli fakat oldukça güçlü plazma fırtınaları yaratmış olabilir. Bu çarpışmaların, Ay’ın zaten zayıf olan iç dinamosunu geçici olarak binlerce kat güçlendirebildiği ve bu ani manyetik yükselişin yüzeydeki kayaçlara kalıcı izler bırakmış olabileceği düşünülüyor.
Simülasyonlara göre, çarpma sonrası oluşan yüksek enerjili plazma bulutları, yüzey boyunca manyetik akıyı yoğunlaştırarak uzak bölgelerde bile kayaçların yeniden manyetize olmasına neden olmuş olabilir. Bu geçici manyetik yükselişin ardından alan hızla sönmüş olsa da, izler kayalarda kalıcı olarak korunmuş.
Bu “melez model”, Ay’ın geçmişte kalıcı ve güçlü bir manyetik alan üretmediğini, ancak çarpma etkileriyle bu alanın kısa süreliğine güçlenmiş olabileceğini savunuyor. Böylece hem zayıf dinamo teorileriyle hem de gözlenen güçlü kalıntı manyetizmayla uyumlu bir açıklama sunuyor.
Araştırma, yalnızca Ay için değil, manyetik alanı olmayan Merkür ve Mars uyduları gibi gökcisimlerinin de benzer geçici manyetik olaylara sahne olup olmadığını yeniden değerlendirme çağrısı yapıyor.
2026 yılında Artemis programı kapsamında Ay’ın güney kutbundan getirilecek yeni kaya örnekleri, bu teorinin doğruluğunu test etmede kritik rol oynayacak. Eğer bu yeni örneklerde de yoğun manyetik izler bulunursa, Ay’ın jeolojik geçmişi hakkında bildiklerimizi kökten değiştirebilir.





