70 li 80li yıllar, devlet işlerine pek rağbet eden yoktu. Köylerde şehirlerde her ailenin bahçeli tek katlı evleri, gönülleri hoş eden insanları ve sanatları vardı. Bu kadar çok israflar, doyumsuzluk yoktu. Böyle sıkça duyduğumuz kadın,  çocuk v.s. cinayetleri, boşanmalar ve şehirlerin ağır yükleri yoktu. Eşler ve çocuklar güler yüzlü birlerinin hadimleriydi. Şirin köyler böyle terk etmemiş ve ıssız değildi. Şimdi şehir hayatından bıkanlar köy arıyorlar.

Günümüzde nedense yukarı çıkanlar bir daha aşağıya inemiyor, latif geliyor, insanoğlu bu, gözü doymuyor. Hani diyorlar ya, altın, döviz şişti maliyetleri etkiledi, öyle ise düşünce neden fiyatlar inmiyor, çünkü daha çok dümenler çeviriyor. Bu çıkmanın bir gün bırakıp gideceğini hiç düşünmüyor. Yemeye alışmış, bir kere ham, ham.

1970 li yıllar Dayım Almanya’da çalışırken bir gün arkadaşıyla gömlek mağazasına girerler. Raflarda duran gömleklere bakınca iki ayrı bölmedeki aynı cins ve marka gömlekler ama fiyatları dikkatlerini çeker. Çünkü bir raftaki gömlekler 20 mark 10 fenik, diğer raflardaki gömlekler 15 mark 2 fenik. Dayım merakını gidermek için her iki raftan birer gömlek alıp yetkiliye giderek, ‘’İkisi de aynı marka, aynı cins neden fiyatları farklı’’ diye sorunca. Yetkili aman sakın karıştırmayın, ikisi de aynı. Biri geçen yıl alınan gömlekler bu da bu yıl alınan gömlekle, durumu iyi olmayanlar geçen yılın gömleklerini alıyorlar ’’ deyince dayım bu dürüstlük karşısında şaşırır. Neden bizde de böyle bir dürüstlük yok. Burada alt tabakaya hitap eden sürüm ortaya çıkar.

         Günümüzde petrol, döviz v.s. devamlı artışlar, sanki geri dönülmez bir basamak. Bir mağazaya, bir markete gidersiniz. O hafta petrolde ani yükselme olmuş, paralel olarak raflardakilerde artmış, yine ham hamlar başlar. Keza petrol v.s. durmuş, aşağıya inmiş hatta devlet K.D.V. oranlarını aşağıya çekmiş ama yükselenler bir daha aşağıya inmez. Ham hamlar ve vah vahlar devri. Gayrimenkul fiyatları akıl almaz bir hızla artıyor çünkü satan daha alamam korkusuyla fiyatı yüksek tutuyor, ev kiraları da aynı paralelde ilerliyor. Hani altta kalanın canı çıksın. Umuma yayılan doyumsuzluk keza faizin girmediği kapı kalmamış. Petrol ve döviz fiyatları durmadıkça enflasyonu önleyemezsiniz.

         Diğer taraftan her altı ayda aylıklara zam yapılıyor. Nedense her seferinde taban aylıklarına değil de maaş kat sayılarına yüzdeler ekleniyor. Bu da her seferinde alt tabakayla üst tabakalar arasında mesafeler artıyor fakirler çoğalıyor.

Bir ülkede enflasyon ne kadar çoksa o kadar çok stokçuluk, hırsızlık stres, cinayet düşmanlık artmıştır. Ülkemizin her yerinden petroller fışkırıyor. İnşallah bir gün bizde istikrara kavuşuruz, yeter ki, israfları önleyelim.