Yaz aylarının gelmesiyle birlikte kırsal bölgelerde artan kene vakaları, halk arasında büyük tedirginlik yaratıyor. Özellikle Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına yol açabilen kene ısırıkları, bazı kişilerde hayati tehlike oluştururken, bazılarında hiçbir sağlık sorunu yaratmadan atlatılabiliyor. Peki bu farkın sebebi ne?
Uzmanlar, kene ısırmasının etkisinin birçok faktöre bağlı olduğunu belirtiyor. En kritik etkenlerden biri, kenelerin taşıdığı virüs türü. Her kene KKKA virüsünü taşımıyor. Isıran kenenin virüs taşıyıp taşımaması, kişinin hastalığa yakalanıp yakalanmamasında belirleyici oluyor.
Bunun yanı sıra kişinin bağışıklık sistemi de hayati öneme sahip. Bağışıklığı güçlü bireylerde virüsle savaş daha etkili olurken, bağışıklığı zayıf kişilerde hastalık hızlı ilerleyebiliyor. Ayrıca altta yatan kronik hastalıklar, ileri yaş veya çocukluk gibi hassas dönemler de riski artırıyor.
En az bu unsurlar kadar önemli olan bir diğer faktör ise erken müdahale. Kene vücuda tutunduktan sonra virüsün kana geçmesi zaman alabiliyor. Kenenin hızlı ve doğru şekilde çıkarılması, hastalığın önlenmesinde kritik rol oynuyor. Uzmanlar, kenenin ezilmeden, bir sağlık kuruluşunda çıkarılması gerektiği konusunda ısrarla uyarıyor.
Yanlış müdahale ölüme yol açabilir
Keneyi elle koparmak, üstüne kolonya, sigara basmak gibi uygulamalar, kenenin virüsü daha hızlı salmasına neden olabilir. Bu tür müdahaleler, hastalığın ölümcül seyrine zemin hazırlayabiliyor.
Sağlık Bakanlığı, kene ısırıklarının ciddiye alınması gerektiğini belirterek, doğa yürüyüşü veya tarla-bahçe işleri sonrası vücudun detaylı şekilde kontrol edilmesini öneriyor. Açık renkli giysiler giymek, pantolon paçalarını çorap içine almak ve repellent (kovucu) spreyler kullanmak da koruyucu önlemler arasında yer alıyor.





