Irak’ta, antik şehir Tutub’daki (günümüzde Khafaje) Sin Tapınağı’nda keşfedilen bir kadın heykeli, Mezopotamya elitlerinin şarapla olan sembolik bağını ortaya koyuyor. Heykelin bir elinde kadeh, diğer elinde ise üzüm ya da hurma salkımını andıran bir nesne bulunuyor. Arkeologlar bu detayın, heykelin temsil ettiği kadının muhtemelen törensel bir şarap içme ritüelinde yer aldığını düşündürüyor.
Mezopotamya’nın güney bölgeleri sıcak iklimleri nedeniyle üzüm tarımına elverişli değildi. Bu da şarabı, ithal edilmesi gereken ve sadece zenginlerin erişebildiği lüks bir içecek hâline getiriyordu. Oysa bira, yerel olarak üretilebildiği için daha yaygın ve halk arasında tercih edilen içecekti.
Ancak bu heykel, şarabın yalnızca bir içecek değil, sosyal statünün ve törensel ayrıcalığın bir göstergesi olarak kullanıldığını açıkça ortaya koyuyor.
Uzmanlara göre, heykelin duruşu ve elindeki objeler, o dönemde kadınların da dini ritüellerde aktif roller oynadığını ve şarabın bu ritüellerde önemli bir yere sahip olduğunu gösteriyor. Bu sadece bir içki değil, bir statü beyanıydı.
Antropologlara göre bu bulgu, Mezopotamya’da sosyal tabakalaşma, dini pratikler ve tüketim alışkanlıkları hakkında önemli ipuçları sunuyor.





