Arizona’dan gelen açıklama bilim dünyasını heyecanlandırdı: “Titan, mikrobiyal yaşama ev sahipliği yapabilecek koşullara sahip.”
NASA’nın yıllar süren araştırmaları ve Cassini uzay aracı gibi görevlerden elde edilen verilerle Güneş Sistemi’nin en ilginç gökcisimlerinden biri haline gelen Titan, bu kez bambaşka bir nedenle gündemde. Amerika Birleşik Devletleri’nin Arizona Eyalet Üniversitesi’nden bilim insanı Antonin Affholder ve ekibi, Titan’da yaşamı mümkün kılabilecek yeni bir biyokimyasal sürece ulaştıklarını açıkladı: Fermantasyon.
Fermantasyon, bakterilerin şeker veya karbonhidrat gibi organik maddeleri oksijen olmadan daha basit bileşiklere dönüştürdüğü basit ancak hayati bir metabolik süreç. Bu özelliğiyle, neredeyse hiç oksijen içermeyen Titan’ın koşullarıyla dikkat çekici bir uyum gösteriyor.
Bilim insanlarının dikkat çektiği bir diğer önemli nokta ise Titan’ın kalın atmosferi, Dünya benzeri iklim döngüsü ve yüzeyinde sıvı metan ve etandan oluşan göl ve denizlere sahip olması. Ayrıca yeraltında su bazlı bir okyanusun da bulunduğu düşünülüyor. Tüm bunlar, Titan’ı sadece Satürn’ün değil, Güneş Sistemi’nin en yaşanabilir uydularından biri yapıyor.
Arizona Eyalet Üniversitesi’nde yapılan açıklamada, Titan’ın yüzeyinde bol miktarda organik madde bulunduğu belirtildi. Affholder, “Bu kadar yoğun organik içeriğe sahip bir ortamda, mikrobiyal yaşamın teorik olarak sürdürülebileceği fermantasyon gibi süreçlerin var olması şaşırtıcı değil,” diyor.
Ancak büyük beklentilere kapılmamak gerekiyor. Eğer Titan’da yaşam varsa bile bu yaşam son derece seyrek olabilir. Tahminlere göre, Titan’ın devasa metan denizlerinde her litrede sadece bir hücre bulunuyor olabilir.
Bu keşif, sinema dünyasının hayal ettiği devasa uzaylıların aksine, insanlığın karşılaşacağı ilk uzaylıların yalnızca mikroskobik canlılar olabileceği fikrini güçlendiriyor. Uzaylı yaşamı araştırmalarında önemli bir dönüm noktası olan bu bulgu, yakın gelecekte Titan’a yapılacak yeni keşif görevlerinin önünü açabilir.





