Bilim dünyası, Avustralya’nın Batı bölgesindeki Pilbara Kratonu’nda Dünya’nın bilinen en eski meteor çarpma kraterini keşfetmenin heyecanını yaşıyor. 3,47 milyar yıl öncesine tarihlenen bu devasa yapı, yalnızca Dünya'nın jeolojik geçmişini değil, yaşamın nasıl başladığına dair teorileri de yeniden gündeme taşıyor.

Yaklaşık 100 kilometre çapındaki Pilbara Krateri, önceki yaş rekorunu elinde tutan Yarrabubba Krateri’ni 1,3 milyar yıl geride bırakarak bilimsel önemiyle dikkat çekiyor. Kraterin oluşumuna dair en net kanıtlardan biri, yalnızca yüksek hızlı çarpışmalar sonucunda meydana gelen “kırık koniler”in bölgede yoğun şekilde bulunması oldu. Bu izler, yaklaşık 36.000 km/saat hızla gerçekleşen bir çarpışmayı doğruluyor.

Ancak bu çarpma sadece yıkım değil, aynı zamanda yaşamın tohumu olabilir. Bilim insanları, çarpma sonrası oluşan hidrotermal sistemlerin — sıcak, mineralli su kaynaklarının — yaşam için gerekli organik molekülleri oluşturabilecek ideal koşullar yaratabileceğini düşünüyor. Aynı zamanda bu tür çarpışmaların, karbon, su ve amino asitler gibi prebiyotik maddeleri taşıyan göktaşlarıyla birlikte, yaşamın kimyasal yapı taşlarını da Dünya’ya getirmiş olabileceği değerlendiriliyor.

Yeni keşif, Dünya’daki yaşamın yalnızca yeryüzü kökenli süreçlerle değil, aynı zamanda evrensel kozmik etkileşimlerle şekillenmiş olabileceği fikrine güçlü bir zemin sağlıyor. Pilbara Krateri, geçmişin derinliklerinden bugünün en büyük bilimsel sorularına uzanan bir pencere niteliğinde.

Muhabir: Merve Kiraz