Günlük hayatta ferah bir nefes için sıkça başvurduğumuz sakızların aslında farkında olmadan mikroplastik yutmamıza neden olabileceği ortaya çıktı. Bilim insanlarının son araştırmaları, hem sentetik hem de "doğal" etiketli sakızların çiğneme esnasında tükürüğe yüzlerce hatta binlerce mikroplastik parçacığı salabileceğini gösteriyor. Bu durum, masum bir alışkanlığın ardındaki ürkütücü gerçeği gözler önüne seriyor.
Mikroplastik Nedir ve Neden Bu Kadar Önemli?
Son yılların en çok konuşulan çevre ve sağlık sorunlarından biri olan mikroplastikler, 5 milimetreden küçük plastik parçacıkları olarak tanımlanıyor. Endüstriyel atıklar, büyük plastiklerin parçalanması, kozmetik ürünleri ve hatta kıyafet yıkama gibi pek çok kaynaktan ortaya çıkabilen bu minik parçacıklar, okyanuslardan toprağa, soluduğumuz havadan tükettiğimiz gıdalara kadar her yerde karşımıza çıkabiliyor. Bilimsel araştırmalar, mikroplastiklerin canlıların vücutlarında birikebildiğini ve uzun vadede çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceğini gösteriyor.
Sakız Üretiminde Plastik Kullanılıyor Mu?
Geleneksel olarak ağaç reçinelerinden elde edilse de, günümüzdeki ticari sakızların büyük bir bölümü sentetik malzemeler içeriyor. Ambalajlarda sıklıkla "gum base" olarak belirtilen bu karışımın içeriği çoğu zaman net bir şekilde ifade edilmiyor. Üreticiler, sakızın elastikiyetini ve çiğnenebilirliğini artırmak için polietilen ve polipropilen gibi petrol türevi polimerlere başvurabiliyorlar. Bu durum, sakız çiğnerken farkında olmadan mikroplastik yutma ihtimalini akıllara getiriyor.
Şok Eden Araştırma Sonuçları: Sakız Çiğnemek Mikroplastik Salgılıyor!
Yakın zamanda Amerika Kimya Derneği'nde sunulan çarpıcı bir araştırma, sakız çiğnemenin tükürüğe inanılmaz sayıda mikroplastik parçacığı salabileceğini ortaya koydu. Farklı türdeki sakızlarla yapılan deneylerde, bir gram sakızın ortalama 100 mikroplastik parçacığının tükürüğe karıştırdığı belirlendi. Bazı sakızlarda bu sayının 600'e kadar çıktığı görüldü. En şaşırtıcı sonuçlardan biri ise ilk başta daha az plastik içermesi beklenen doğal sakızların da sentetik olanlarla benzer seviyelerde mikroplastik salgılaması oldu. Araştırmacılar, bu durumun ciddiyetine dikkat çekerek, uzun süre ağzımızda tuttuğumuz bir ürünün bu denli plastik içermesinin düşündürücü olduğunu vurguladılar.
"Doğal" Etiketliler Ne Kadar Doğal?
"Sentetik içermeyen" veya "doğal" olarak pazarlanan sakızların mikroplastik salgılaması, üretim süreçlerindeki potansiyel plastik temasından kaynaklanabilir. Üretim makinelerindeki plastik parçalar, ambalaj materyallerindeki polimer kaplamalar ve organik bileşenlerin işlenmesi sırasında kullanılan katkı maddeleri bu duruma yol açabilir. Bu nedenle, sadece etikete güvenmek yerine ürün içeriğini ve üreticinin şeffaflığını sorgulamak önem taşıyor.
Mikroplastiklerin Vücudumuzdaki Olası Tehlikeleri
Mikroplastiklerin insan sağlığı üzerindeki uzun vadeli etkileri henüz tam olarak bilinmese de, bilim insanları bazı potansiyel risklere dikkat çekiyor. Sindirim sistemi sorunları, toksik kimyasalların taşınması ve organlarda birikme potansiyeli bu riskler arasında sayılıyor. Vücuda giren mikroplastikler bağırsak florasını etkileyebilir, zararlı maddelerin taşınmasına aracılık edebilir ve hatta hücre zarlarını aşarak dokularda birikebilir. Bu konuda daha fazla araştırma yapılması gerektiği açıkça görülüyor.
Ne Yapmalı? Farkındalık ve Alternatifler
Sakızdaki mikroplastik gerçeği, tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmemize neden olabilir. Etiket okuma alışkanlığı kazanmak, sakız tüketimini sınırlandırmak, çöpleri doğru şekilde atmak ve naneli şeker, bitki çayları gibi alternatif nefes tazeleyici yöntemlere yönelmek alınabilecek önlemler arasında. Mikroplastik kirliliğini azaltmak için genel plastik tüketimini azaltmak da önemli bir adım olacaktır.





