Ömer Efe Gün, açıklamalarında geçmişte olduğu gibi, bu günde ülkücü gençlik olarak devlet için sorumluluk aldıklarını ve bu sorumluluk duygusunu hiçbir zaman yitirmeyeceklerini söyledi.

MHP Aday Adayı Ömer Efe Gün’e yönelttiğimiz sorular:

NEDEN ADAY OLDUNUZ?

25 HAZİRANA NASIL UYANMAK İSTİYORSUNUZ?

MHP ERZİNCAN'A NE VAAT EDİYOR?

HAYATINIZDA İLHAM ALDIĞINIZ KİŞİLER?

BİR GENÇ OLARAK ERZİNCAN GENÇLİĞİNE MESAJINIZ?

ÖMER EFE GÜN KİMDİR?

HAYATINIZI TEK KELİMEYLE ÖZETLEYİN?

ÜLKÜCÜLER KİMDİR?

KİŞİSEL HAYATINIZDAN BAHSEDER MİSİNİZ?

VE Aldığımız Cevaplar:

“Ömrünü Ocak'ta geçirmiş bir ocaklı olarak, yani Erzincan bazında değil de ülke bazında düşünürsek, ülkenin bir neferi olarak, bir asker olarak daima biz bu milli mücadelenin içinde bulunduk. Velev ki 1920'ler 1910’lar velev ki 2071’ler bizim için hiç fark etmiyor. Genel merkezle görüştükten sonra en azından bu takdiri, özgüveni aldıktan sonra yaptığımız çalışmaları olur ya şehre bir katkımız olur diye Erzincan’a sunalım dedik. Ne yapıyoruz biz Ocaklı gençler olarak, ülkenin bulunduğu sıkıntılar ya da sıkıntılı durumların her birinde öncelikle sorumluluk alan ilk vatandaşlar daima ülkücülerdir. Bunu 15 Temmuz'da da gördük, 1980'lerde de gördük, daha önce ve daha sonra da göreceğiz bunu. 2071 vizyona giderken ülke şu yolda, özellikle şu içinde bulunduğumuz darboğazda, kargaşa bekleyenlere karşı, işte bir yıkım bekleyenlere karşı olur ya bizim de bir damla kan, olur ya bir can, bir beden, bir baş katkımız olur diye biz de bu sorumluluğu almak istedik. Yıllardır bu sorumluluğu alıyoruz şimdi sadece ismini koyduk. Yani bu gelişim süreçleri zaten biz bunun içindeydik. Şimdi sadece aday adaylığına başvurduk. Erzincan dışında da bizi bütün etkinliklerimize devam ediyoruz ülkücüler olarak. Bugün de 3 Mayıs Türkçülük Bayramı.  Öncelikle Atsız ve arkadaşlarını yad ediyorum, bayramımızı kutluyorum. Bundan sonra ne yapacağız Erzincan için veya ülke için? Şu an öncelikle ben 15 Temmuzdan bu yana gösterilen Cumhur ittifakı ve Yenikapı ruhunun arkasında olduğumu belirtmek isterim. Bizler bu ruhu orada bırakmadık, sırtımıza alıp yarınlara taşımaya devam edeceğiz. Devlet Bey de yarın Cumhurbaskani Erdoğan için dilekçelerini grup olarak vereceklerini belirttiler. Bizim için şahsi menfaatler ya da ülke çıkarlarına menfi davranışlar kesinlikle ve kesinlikle terbiyesizliktir,ahlaksızlıktır. Bizim  devlet terbiyesi gereği göstereceğimiz tüm davranışlar, partimiz vizyonuna, partimiz karakterine uygun davranışlar olacaktır. Bundan sonra ben Ömer Efe Gün olarak ne yapabilirim diye akşam başımı yastığa koyduğumda öncelikle şunu düşündüm: 15 Temmuz’dan bugüne gelen ve 15 Temmuz’dan önce doğan oğluma binaen söylüyorum, yarın oğlum bana , ülke bu dar boğazdan geçerken sen ne yapıyordun dediğinde, verilecek bir cevabım olsun diye kendimi öne attım. Zaten ortadaydık şimdi bir adım daha öne çıktık. Peki neden bir adım öne çıktık, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten, Başbuğ’dan, Dr. Devlet Bahçeli’den  almış olduğumuz seciye şu; Bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret damarlarında ki asil kanda mevcuttur. Bu ilke ile kendimizi ortaya attık, ilk şehidimiz Ruhi Kılıçkıran’dan Fırat Çakıroğlu’na kadar bunu benimsedik, özümsedik ve bunu yaşatmaya devam edeceğiz. Erken seçimin hayırlı olmasını diliyorum ülkemiz için. 25 Haziran sabahı inşallah daha mutlu, daha umutlu bir aydınlığa uyanmayı diliyorum.”

NEDEN ADAY OLDUNUZ?

Aday olmam da ki en büyük ilham, Mustafa Kemal Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi ve Başbuğ'un son seçim konuşmasıdır. Gençliğe hitabedeki ilham aldığım sözler ise tamamen bu kaosa karşılık, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifemizin Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmak olduğu ve bu gücün damarlarımızdaki asil kanda mevcut olduğu bilincine sahip olmaktır. Yani oturup aday adayı olmak için çok düşünmeye gerek yok. Biz aktif olarak ocakta çalışan, ocakta bu ülke için bedel ödeyen kendi ailesini geri plana atan önce ülkem ve milletim sonra partim ve ben düsturuyla hareket eden insanlarız.  1980'den bu yana nice bedeller ödedik, ama kalkıp bir ah demedik. Devletimizdir dedik boyun büktük. Örneğin 15 Temmuz gecesi Ergenekon'dan içeri düşmüş bir ülkücü abimizi devlet görev başına davet etti. Kardeşimizde sadece teşekkür etti ve her zaman hazır olduğunu belirterek göreve atıldı. Biz göreve atılmak için içinde bulunduğumuz şartları da  göz önünde bulundururuz. Çünkü bizim fevri davranmak gibi bir lüksümüz yok. Biz bu vatanin öz evlatları, ülkücüler olarak bedel ödemeye geldik. Yaşamaya değil yaşatmaya, mutlu olmaya değil mutlu etmeye geldik. Tamamen bu bilinç ile bir adım ileri atıldım.

25 HAZİRANA NASIL UYANMAK İSTİYORSUNUZ?

Öncelikle tabi ki bizi 25 Hazirana getiren bir süreç var ortada. O süreci bundan bağımsız tutmak yanlış olur. Bağımsız tutarsak vereceğimiz cevaplar da yanlış olur. Şimdi gelinen süreçte içinde bulunduğumuz şartlar, 15 Temmuz gecesi yaşananlar ülkücülerin meydanlara atılması, sonra Türk milletinin direnmesi, bu kaostan devleti kurtarması gibi yaşananlar ortada. Şimdi bu kaosun dış mihraklar temelli olduğu da ortada.  Bizler devlet beyin talimatlarıyla, hani geri planda değil aktif şekilde sorumluluk bilinciyle hareket etmeye mecburuz. Bunun ana temeli de ülkenin içerisinde bulunduğu darboğaz. 1968 den bugüne, yarın da  bu ülkeyi sırtımızdan taşıyıp karşı tarafa geçireceğiz ve 25 Haziran sabahına İnşallah bir gün de bir şey değişmez belki, bir yılda da bir şey değişmez ama en azından o gün uyandığımızda tebessüm ile aydınlık yarınlara merhaba diyeceğiz”

MHP ERZİNCAN'A NE VAAT EDİYOR?

MHP daha çok ülkeye, ülke insanına şunları vaat eder, çünkü biz burada bir şehir bazında çalışmıyoruz tamamen. Tekirdağ'daki, Kars’taki, Trabzon'da ki kardeşimiz de aynı düşünce ve duygularla hareket etmekte. Biz insanımıza bir umut vaat ediyoruz her şeyden önce. Bu milliyetçi Türkiye politikasının doğuracağı umudu vaat ediyoruz, mutluluğu vaat ediyoruz, çocuklarımıza mutlu bir yarın, islam ahlak ve faziletini benimseyen, Türklük şuurunu üzerine giyinmiş bir Türkiye vaat ediyoruz.”

HAYATINIZDA İLHAM ALDIĞINIZ KİŞİLER?

Ben Metehan'a falan gitmek istemiyorum şu an. Orada sadece ilham aldığım olay Metehan'ın 40 çerisi ile Çin Sarayı'nı basması. Babasına baş kaldırarak Türklüğün esir olmayacağını, asla Çin ' e biat etmeyeceğini haykırması. Bugüne gelirsek şu an ilham aldığım tek kişi, Türkmen beyimiz Dr Devlet Bahçeli.”

BİR GENÇ OLARAK ERZİNCAN GENÇLİĞİNE MESAJINIZ?

Ben aslında kendimi çok da genç hissetmiyorum. Ben ömrümü verdim ocağa. Bizler okumakla, seminerlerle, bilgi alışverişi sağlamakla geçirdik ömrümüzü. Yine sizin söylediğiniz gibi kendimi genç kategorisine koyacak olursam, ben gençlerin Cenabi Hakkın ilk emrine uyarak daima okumalarını tavsiye ediyorum. Mutlu olmalarını veya  mutlu olacak şeyler aramalarını istiyorum. Bu sadece iş odaklı olmasın. Bir arkadaşıyla sohbet etmekten bile mutlu olmayı unutan insanlarız, iletişimi koparan insanlarız. İletişimi kopardığımız gibi iletişim kurmayı da beceremeyen insanlarız. Bu sadece Erzincan’a has bir şey değil ben Kayseri'de, İstanbul'da, Erzurum'da, Malatya'da, Yozgat'ta, Ankara'da bunların canlı örnekleri gördüm. Bizim kendi aramızdaki istişare toplantılarımız da tamamen değindiğimiz nokta bu iletişim noktası. Biz zaten seçim çalışmalarında da bu iletişime değineceğiz. En azından  iletişim kurularak bağlanacak olan kalplerin ülke kurtaracağını bilmeli bizim gençliğimiz. Başa dönecek olursak bu gençlere olan vaatler arasında okumaları dışında fedakârlık göstermeleri, örf ve adetlerine bağlı kalmaları ve her şeyden önce ülke menfaatlerinin bilincinde olmalarıdır.Ocaktan korkmasınlar, ocağa giden gençten din ve devlet düşmanı olmaz. Her Türk genci her sabah uyandığında bilmeli ki o bir bayrağın taşıyıcısı, istiklal Marşı'nın her bir satırının mükellefidir.”

ÖMER EFE KİMDİR

 Ömer Efe, ömrünü bu ülkeye harcayan Ruhi Kılıçkıran’dır, Ertuğrul Dursun Önkuzu dur, Süleyman Özmen’dir, Mustafa Pehlivanoğlu’dur ve Fırat Yılmaz Çakıroğlu’dur.”

HAYATIMIZI TEK KELİMEYLE ÖZETLEYİN?

“Hayatımızı tek kelimeyle özetlemek zor olsa da bu kelime fedakarlıktır.”

ÜLKÜCÜLER KİMDİR?

“Ülkücüler bu vatanın yılmaz bekçileri, kalbi vatan aşkıyla çarpan birer Türk askeri, ömrü bayrağı taşımakla geçen birer yol başçı ve kısaca bu vatanın öz be öz fedakâr evlatlarıdır.”

KİŞİSEL HAYATINIZDAN BAHSEDERMİSİNİZ?

“Kişisel hayatından bahsedecek olursam, vaktimi kütüphanemde kitaplarımla baş başa geçirmeyi çok seviyorum. Araştırmayı, bilgileri karşılaştırmayı, şiir yazmayı, şiir eleştirmeyi, şiir değerlendirmeyi seviyorum. Bunun dışında her gece başımı yastığa koyduğumda, vicdan ile nefsimizin muhasebesini dinlerken ya da izlerken, vicdanın ne ile galip geldiğini, nefsimizin bizi ne ile mağlup ettiğinin sonuçlarını değerlendiririm.”

Muhabir: Doğu Gazetesi